Çaydamar Mahallesi’nde faaliyet gösteren,
Mahalle sakinlerinin büyük tepkisini çeken,
Değirmenciler Kömür Fabrikası memleketin başına dert oldu.
Ruhsatsız olarak faaliyetini sürdürmekte.
Hadi onu geçtik,
Mahalle halkını hem sesiyle,
Hep tozuyla canından bezdirdi.
Vatandaş çıkmış diyor ki;
“Yıllardır bu kömür tozunu ciğerlerimize çekiyoruz.
Artık dayanamıyoruz.
Geceleri sesten uyuyamıyor,
Gündüzleri kömür solumaktan ciğerlerimiz tükendi.
Her yere şikayet ettik.
Geliyorlar, bakıyorlar gidiyorlar.
Her yeri satın almışlar.
Bana bile bile para teklif ettiler.
Bana maaş bağlayacaklarmış ben sesimi çıkarmayacakmışım!
Benim sağlığım gitti.
Siz kimsiniz bana para teklif ediyorsunuz.
Osman Demirel beni arayıp bana ağır hakaretler etti.
Beni rahat bıraksınlar,
Ben balkonda oturamıyorum.
Dışarıda oturamıyorum.” Diyor…
5393 sayılı Belediye Kanunu,
Zabıtanın görevini şöyle tanımlıyor;
“Belediye sınırları içinde beldenin düzenini,
Belde halkının huzurunu ve sağlığını sağlayıp,
Korumak amacıyla kanun,
Tüzük ve yönetmeliklerde,
Belediye zabıtasınca yerine getirileceği belirtilen görevleri yapmak ve
Yetkileri kullanmak.”
Bizim Zabıta Müdürümüz,
Osman Demirel’e gelince sesini çıkartamıyor ne yazık ki!
Vatandaş orada isyan ediyor,
İş yerinin ruhsatı yok,
Nazmi Bey güzellik merkezlerinden çıkmıyor!
Ne hikmetse,
Sürekli güzellik merkezlerini denetliyor…
Biz bu konuda eleştiri yapıp,
İddiaları gündeme taşıyınca,
Mahkeme koşuyor!
Tabi ki hakkını arasın,
Hukuktan korkacak halimiz yok,
Fakat ben diyorum ki;
Nazmi bey çık şu konuyu bir açıkla…
Bu işletme nasıl çalışıyor?
Neden hiçbir işlem yapılmıyor?
Osman Demirel ile nasıl bir hukukunuz var?
Bunları açıklamak bu kadar zor mu?
Zonguldak’ta çay ocakları utanmasa araba yoluna masa atacak,
Bazı esnaflar kaldırımı babasının malı gibi kullanıyor,
Zabıta ise saçını tarıyor!
Esnafa ses çıkartma,
Osman’a ses çıkartma,
Ne iş yapacak zabıta?
Sadece resmi törenlerde, anıta çelenk sunacaksa bilelim,
Ona göre eleştiririz…
AÇIKGÖZ’ÜN İSTİFASI İSTENDİ
Açıkgöz bir kadın,
Belediyede meclis üyesi,
Siyasi kimliğini kullanarak,
Bir garibanı,
Eren Holdingin taşeron bir şirketine işe yerleştiriyor.
Bunun karşılığında işe soktuğu kişiden para istiyor.
İstediği parayı vermezse işten çıkartılacağını söylüyor.
Gariban vatandaş işe muhtaç,
Korkudan paranın bir kısmını veriyor.
Parayı veremediğinde işten çıkartılacağını düşündüğü için,
Çalışma arkadaşlarına iş aradığını söylüyor.
Nedenini soranlara da,
Açık göze para veremediği için işten çıkartılacağını söylüyor.
Açık göz bunu duyuyor.
Arıyor kadını,
‘Vay efendim bu sırrı nasıl söylersin,
Biz bunu bir çok kişiyle yapıyoruz,
Sen neden bizi açık ettin…’
Kopartıyor yaygarayı!
Ardından iş ortaya çıkınca,
‘Vay efendim onun bana borcu vardı’
Diyerek yırtmaya çalışıyor…
Ama Milliyetçi Hareket Partisi gibi,
Türk siyasetinin çimentosu olan bir partide,
Bu durum kabul görür mü hiç?
Genel Merkez gereğini yapıyor.
Meclis üyesi kadının partiden istifası isteniyor…
Böylelerinin siyaset yapmaması gerek!
Fakir fukaranın ekmeğine göz dikenlerin,
Siyaset sahnesinde ne işi var!
MHP bizi şaşırtmadı,
Gereğini yaptı…
Umarım diğer siyasi oluşumlara da örnek olur…