MECLİS ÜYELERİ ‘TAYFA’ DEĞİL, İŞİNİN EHLİ VE PARTİLİ OLMALI
31 Mart’ta yapılacak olan Mahalli İdareler Birliği seçimlerine tam 47 gün kaldı.
Seçimlere katılacak olan siyasi partilerin çoğunluğu başkan adaylarını belirledi. Belediye meclis üyelikleri ile il genel meclis üyelikleri için çalışmalar yapılıyor.
Bu arada, siyasi partiler ve adayları ile partili kurmay ve kurnazlar, bir yandan insanların yaşam kalitesine olumlu dokunacak proje ve hizmetlerin propagandist dökümü yanında, bindirilmiş kıtalar ve nutukçularını hazırlama gayretinde.
Parti liderleri de daralan süreç içinde ‘nokta atışlar’ yapacakları illeri belirleyip, mitinglerde boy gösterilerine başladı.
Artık mitingler, eskisi gibi ‘gönüllü’ yandaşların ‘katılım alanları’ olmaktan çıktı. Milli Eğitimde ki ‘taşımalı eğitim’ sonrası, siyaset alanlarında da ‘taşımalı mitingci’ güzellemesi peyda oldu.
Partiler ve particiler, ekonomik güçlerine göre mahalle mitingleri dahil ilçe ve il mitinglerinde ‘seyyar partili’ taşıma mutluluğunu yaşıyorlar. ‘Seyyar particilik’ geçim kaynağı olacağa benziyor.
Dolayısıyla, miting tertibi, seçmenin gözünü boyamanın yanında, rakibe gözdağı verme operasyonuna dönüştü.
Hal bu ki, mitinglerden maksat, seçim çevresindeki seçmenleri bir araya getirip, dertleşmek, düşünceleri onlarla paylaşmak, seçmeni kaynaştırmaktır.
Dediğim gibi, başkan adaylarından sonra belediye meclis üyeleri ile il genel meclis üyeleri belirleme çalışması başladı.
Parti sultalarının belirlediği başkan adaylarından sonra, meclis üyelerini, genelde il-ilçe-beldelerdeki partili kurmay ve kurnazları belirliyor.
Partili kurmayların, ilgili yerel yönetim çerçevesinde ihtiyaç olan tip ve politiplerin belirlenmesi gayretleri yanında, partili kurnazların ‘çıkara dayalı’ bir ‘şirket’ havasında isim belirleme gayretleri her zaman olmuştur.
Doğrusu, görev alınacak yerel yönetimde (belediye veya il genel meclisinde) ihtiyaç olan çalışma komisyonlarda, hizmete katkı yapacak liyakat, ehliyet ve maharette tip ve politiplerin değerlendirilmesi olmalıdır.
Elbette, çalışkan, fikir üreten, dürüst ve işinin uzmanı tiplerin yanında, seçmende arkası olan partililerle liste desteklenmeli, şekillenmeli.
Başarılı belediyelerde bu, listenin birinci sırasında teknik eleman/mesela mühendis, ikinci sırada partili eleman, 3.teknik eleman/mesela mimar, 4. Partili, 5. Sıra teknik eleman/mesela avukat, 6. Örgütten, 7. Sıra iktisatçı şeklinde yapılıyor.
Bu teknik elemanlar veya işinin uzmanları ilgili komisyonların başında yer alıyor.
Biz de ise meclis üyelikleri, seçilmişlerin ‘ele geçirmeye’, ‘siyasi anonim şirket’ kurmaya çalıştıkları bir politbüro olarak düşünülüyor. Dolayısıyla, seçimlerden sonra bu politbürolar, ‘parmakçı’ yapılarıyla, yöre ve ülke çıkarlarından çok, şahsi menfaatler üzerinde yoğunlaşan ‘tayfa’ olarak görülüyorlar.
Belediye imar komisyonlarında, ilkokulu dışarıdan bitirmiş partili dayıbaşlarının olduğunu kim bilir kaç kez görmedik mi?
Yerel yönetimlerde makamlar, devletin ve tüyü bitmemiş yetimin hakkı olarak görülmeli.
Yerel yönetimler, insanların yaşam kalitesine olumlu dokunmak için bir murat, gelecek nesillere yönelik hizmet için basamak, siyaset için durak olmalıdır.
Yani ‘liyakat, ehliyet ve adalet’, sadece seçilmiş için değil, ‘özgür birey’ mantalitesindeki herkes için bir geçerli yaşam tartı olduğu unutulmamalıdır.