Zonguldak

Maden ruhsatları ile kaplı fakat unutulan bir şehir Zonguldak!

Zonguldak, Türkiye'nin önemli maden şehirlerinden biri olarak bilinirken, aynı zamanda madencilik faaliyetlerinin çevresel ve sosyal etkileriyle de gündeme gelmeye devam ediyor.

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nden alınan verilere göre, Zonguldak il yüzölçümünün %70'i maden ruhsatı ve işletme izinleri kapsamındadır. Ancak dikkat çeken bir diğer nokta, şehirde bugüne kadar rehabilite edilmiş hiçbir maden sahasının bulunmamasıdır. Bu durum, çevresel tahribatın kalıcı bir sorun olarak bölgeyi etkilediğini gözler önüne sermektedir.

MADENCİLİĞİN İZLERİ: ORMAN TALANI VE TERK EDİLMİŞ SAHALAR

Zonguldak'ta madencilik faaliyetleri genellikle taş kömürü ile ilişkilendirilse de, son yıllarda taş ocakları, altın ve bakır madenciliği gibi farklı maden türlerinde de büyük artışlar yaşandı. Bu faaliyetler sonucunda bölgede geniş çaplı orman tahribatı meydana geldi. Özellikle Ereğli ilçesine bağlı Dağ Köyü ve Gülüç beldesi çevresinde bu tahribat net bir şekilde gözlemlenebiliyor.

2005 yılında Dağ Köyü sakinlerinin protestoları sonucunda faaliyetleri durdurulan bir taş ocağı sahası, aradan geçen 20 yıla rağmen rehabilite edilmedi. Bu durum, "rehabilitasyon" vaadinin yerine getirilmediğini ve unutulduğunu gösteriyor. Benzer şekilde Ereğli ile Alaplı arasında kalan Kıyıcık bölgesinde 40 hektarlık bir taş ocağı çukuru bulunuyor. Dinamitlerle patlatılarak çıkarılan taşlar, orman ekosistemine ciddi zararlar verdi.

SORUMSUZ FAALİYETLER VE YAPTIRIM EKSİKLİĞİ DOĞAYI YOK EDİYOR!

Vahşi madencilik yöntemleriyle gerçekleştirilen faaliyetler, sadece doğal kaynakları tüketmekle kalmıyor, aynı zamanda bölgenin biyolojik çeşitliliğine ve orman alanlarına büyük zarar veriyor. Ancak bu zararların tespit edilmesi ve önlenmesi noktasında ciddi eksiklikler bulunuyor. Maden sahalarının işletme sonrası rehabilitasyonu için yasal düzenlemeler mevcut olsa da, bu düzenlemelerin uygulanmasını sağlayacak bir iradenin eksikliği dikkat çekiyor.

Maden sahalarının kapatılmasının ardından sorumluluk projelerinin hayata geçirilmesi beklenirken, Zonguldak'ta bu konuda da herhangi bir ilerleme kaydedilmediği görülüyor. Resmi verilere göre:

  • Rehabilite edilen alan sayısı: 0 hektar
  • Dikilen ağaç/bitki sayısı: 0
  • Gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projeleri: 0

Ereğli ve Alaplı bölgeleri, maden faaliyetlerinin en yoğun şekilde hissedildiği yerler arasında. Özellikle Ereğli, Alaplı arasında Kıyıcak ve Osmanlı köyü sınırlarındaki ormanlık alanlar, taş ocaklarının ve dinamitli patlatmaların etkisiyle yok oldu. Bu bölgelerde yaşayan halk, çevresel zararların doğrudan tanıkları olarak, çeşitli platformlarda bu sorunları dile getirdi. Ancak yerel otoritelerden veya madencilik şirketlerinden yeterli düzeyde bir rehabilitasyon çalışması gelmedi.

Zonguldak'taki madencilik faaliyetleri sadece doğal çevreyi değil, aynı zamanda sosyal yapıyı da olumsuz etkiliyor. Terk edilen maden sahaları, bölgenin estetik değerini düşürürken, halkın yaşam kalitesini de tehdit ediyor. Madenlerin ardından ortaya çıkan devasa çukurlar ve orman tahribatı, sadece çevresel bir sorun değil, aynı zamanda bir sağlık ve güvenlik sorunu haline geldi.

REHABİLİTASYON GEREKLİ AMA UYGULAMA YOK

Veriler, Zonguldak’ta rehabilitasyon sürecinin başlatılmadığını ve bu konuda ciddi bir eksiklik olduğunu gösteriyor. Dikilen ağaç sayısının sıfır olması, yetkililerin bu konuda harekete geçmediğini açıkça ortaya koyuyor. Oysa maden sahalarının yeniden ağaçlandırılması ve ekolojik dengenin sağlanması, bölgenin geleceği açısından hayati önem taşıyor.