Güngör, elektrik enerjisi üretiminden savunma sanayisine, doğal afetlerde yardım çalışmalarından ekonomik kalkınmaya kadar pek çok alanda kritik rol oynayan maden mühendislerinin, toplumun gözünde adeta "kurbanlık" gibi görüldüğünü vurguladı.
Son yıllarda yaşanan maden kazalarının ardından mühendislerin suçlu olarak gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Güngör, “Maden mühendisleri, yanlarındaki işçilerin güvenliği için özveriyle çalışmaktadır. Ancak çalışma koşullarının zorluğu ve gözle görülmeyen tehlikelerin varlığı, istenmeyen kazaların meydana gelmesine yol açabiliyor” dedi.
Kazaların ardından maden mühendislerinin tutuklanmasının, “masumiyet karinesine” aykırı bir uygulama olduğunu söyleyen Güngör, bu durumun mühendislik mesleğine zarar verdiğini ve potansiyel olarak bu alanda çalışacak kalifiye insan bulmanın zorlaşabileceğini dile getirdi.
Güngör, devletin maden mühendislerinin üzerindeki riskleri azaltmak için acilen yasal düzenlemeler yapması gerektiğini belirterek, “Aksi takdirde yeraltı madenciliği sona erebilir” uyarısında bulundu. Maden mühendislerinin, ülkenin kalkınmasında ve yeraltı kaynaklarının ekonomiye kazandırılmasında kritik bir rol oynadığını hatırlatan Güngör, “Maden mühendisleri kurbanlık koyun değildir. Onların değerini bilmeliyiz” ifadelerini kullandı.