Her siyasî partinin, Zonguldak’tan milletvekili aday adayı olarak sorumluluk almak isteyen isimleri, elbette biz gazeteciler için değer taşıyor.
Gerek birer basın mensubu gerekse de bir basın kuruluşu olarak, bu aday adaylarının hepsine de azami ölçüde saygı gösteriyoruz.
Saygı göstermekten uzak durduğumuz nokta, birçok aday adayının, her attıkları adımı tüm basın kuruluşlarında haber olarak görmek istemeleri.
İzin almaya bile gerek duyulmadan sosyal medya ortamında oluşturulan gruplara dahil edilen, o gruplar aracılığıyla her gün bozuk metinler ve değersiz onlarca fotoğrafa maruz bırakılan gazeteciler olarak, bize ve temsil ettiğimiz kuruluşlara bir adım gelene bir adım gideceğimiz gerçeğini görmezden gelen aday adaylarına ya da parti yöneticilerine eyvallahımız da olmayacak tamahkarlığımız da…
Bunu not olarak düşeyim.
Zonguldak’ımızın birbirinden müstesna aday adaylarından biri de kuşkusuz Avukat Merve Kır.
CHP Kadın Kolları Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği ve Zonguldak İl Örgütü Kadın Kolları Başkanlığı görevlerini ifaya devam eden Kır, kuşku yok ki, aralarında İl Başkanı Murat Pulat’ın da olduğu birçok partilinin gözbebeği aday adayı.
Bu kentin milletvekillerinden biri bayan olacaksa, CHP tabanının böyle başarılı bir kadını mecliste görmek istemeleri de gayet doğal.
Sayın Kır 21 Mart gününü Karadeniz Ereğli’de değerlendirirken partisinin ilçe örgütü başkanlığını da ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleşen ziyarette tartışma yaratan bazı diyalogların yaşandığı bizim de kulağımıza geldi. Bize kapalı olan bir ziyaret programının her detayını çarşaf çarşaf ortaya serme saygısızlığını elbette yapmam; ama şu eleştiriyi belirtmenin elzem olduğu da bir gerçek.
Merve Kır, az önce de belirttiğim gibi, parti örgütlerinde aktif görevleri devam eden bir CHP’li. Yani CHP üyesi her kadın ve her kadın aday adayının Kadın Kolları MYK Üyesi ve Zonguldak İl Başkanı. Ereğli ziyaretinde bu sıfatlarını unutan sayın Kır, nedense, CHP camiasında en çok kadın aday adayına sahip ilçenin örgütüne gerçekleştirdiği ziyaretine hiçbir kadın aday adayını davet etmedi.
Bu, çok ilginç bir yaklaşım.
Görüşme şansını bulduğum birçok partili, CHP’nin Zonguldak’taki kadın kotası rekabeti dolayısıyla Merve Kır’ın, rakipleriyle yan yana gelmek istemeyebileceğini söylediklerinde üzülmedim değil.
Toplum, her partinin her aday adayından, birbirlerini rakip olarak değil ekip arkadaşı olarak görmelerini beklerken, Merve Kır’ın böyle bir düşünceye kapılacağını aklıma bile getirmek istemiyorum. Ancak, daha Merve Kır bu partiye üye bile değilken aktif siyaset içinde mücadele eden Türkan Eryiğit gibi, Neriman Posbıyık gibi isimleri ziyaret programına davet etmemesini doğru bulmuyorum. Bunun bir hata olduğu konusunda kendisini uyarmak istiyorum. Mesele, yakın sayılabilecek bir grup kadınla Anıtkabir’e giderek Atatürk’ün huzuruna çıkıp gösteri yapmakla milletvekili seçilebilmek olsaydı, birçok aday adayı geceleri Tandoğan kaldırımlarında uyumayı göze alırdı. Önemli olan camia içinde bir ve bütün olunduğu mesajını verebilmektir.
Umarım, kıymetli arkadaşım, bu eleştirimi dikkate alır ve bundan sonraki ziyaret programlarında, kendisi gibi kadın aday adaylarına karşı gereken hassasiyeti ortaya koyar.
Kendisi gibi bir CHP’li olarak, mevcut milletvekili Ünal Demirtaş’ın 2023 Genel Seçimleri Aday Listesi’ne girmesi durumunda, başka bir Ereğlili aday adayının üst sıralarda yer almasını nasıl mümkün görmüyorsam, Deniz Yavuzyılmaz’ın, alternatifsiz, birinci sırayı alacağı bu listede Merve Kır’a da milletvekili olabilecek bir sıralamada yer verilmesini mümkün görmüyorum. Yani, Sayın Kır’ın milletvekili seçilebilmesi için, İl Örgütü’nde bazı parti yöneticilerinin; “Deniz Yavuzyılmaz’ı istemezük.”, demesinin yeterli olamayacağını kendisine hatırlatmak isterim. Diğer yandan, CHP Genel Merkezi’nin kadın kotasının birini listenin üst sırasında değerlendirmek istemesi durumunda da o listeye Merve Kır’ın değil Türkan Eryiğit’in yazılacağını da ben bugünden not düşeyim.
Birçok büyük seçim arifesinde, CHP çatısı altında örgütler ve aday adayları arası rekabetler şahit olduğumuz durumlardır. Buna rağmen, her CHP’li, bu seçimin diğerlerinden farklı olduğunu ve herkesin bütünlük içinde mücadele etmesi gerektiğini söylüyorlarsa, bu bütünlüğü ilk önce sağlaması gerekenler aday adayları ve örgüt yöneticileridir.