Koray Aydın, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ya da Bakanlık peşinde!

Türk siyasetinin inişli çıkışlı sahnesinde, sık sık parti değiştiren ve yeni stratejilerle gündeme gelen Koray Aydın, son dönemde yeniden dikkatleri üzerine çekiyor.

 Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İYİ Parti’nin kurucularından biri olarak tanıdığımız Aydın, bugün bağımsız Ankara Milletvekili olarak yoluna devam ediyor. Ancak son dönemdeki hamleleri, onun yeni bir siyasi planın içinde olduğunu gösteriyor.

HALK TOPLANTILARI: FİYASKO MU, TAKTİKSEL BİR ADIM MI?

Koray Aydın, Türkiye genelinde “halkla buluşma” adı altında çeşitli toplantılar düzenliyor. Son olarak Zonguldak Dedeman Otel’de gerçekleştirilen toplantıya katılımın oldukça düşük olduğu gözlemlendi. Katılımcıların büyük çoğunluğunu, İYİ Parti’den istifa eden eski üyeler ve etkinliği düzenleyenlerin akrabalarının oluşturması, bu toplantıyı “destek toplama çabası” olarak değerlendiren yorumlara neden oldu.

Toplantıda Aydın, siyasi geçmişinden ve neden parti değiştirdiğinden uzun uzun bahsetti. MHP’den ayrılma sebeplerini, İYİ Parti’nin kuruluş sürecindeki rolünü ve oradan istifasının gerekçelerini detaylandırdı. Ancak bu açıklamalar, geniş kamuoyu tarafından ikna edici bulunmadı. Koray Aydın’ın sık sık parti değiştirmesi ve siyasi manevraları, halkın gözünde güvenilirliğini zedelemiş durumda.

MANSUR YAVAŞ VE EKREM İMAMOĞLU İLE İLİŞKİLER

Koray Aydın, konuşmalarında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşmeler yaptığını dile getirdi. Yeni bir siyasi parti kurma planı olmadığını söylese de, “siyasi bir oluşum” içinde yer alabileceğini vurguladı. Bu oluşumun nihai hedefi ise oldukça açık: Cumhurbaşkanı Yardımcılığı veya Bakanlık koltuğu.

Aydın, özellikle milliyetçi tabanı hedefleyerek, bu doğrultuda bir strateji geliştirdiği izlenimini veriyor. Yavaş veya İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmaları durumunda, onların çevresinde konumlanarak seçim sonrası kendisine güçlü bir pozisyon yaratmak istediği anlaşılıyor.

"DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR" ANLAYIŞI

Koray Aydın’ın siyasi kariyeri, “dün dündür, bugün bugündür” anlayışını benimsediğini açıkça gösteriyor. MHP’den istifa edip İYİ Parti’nin kurucuları arasında yer alması, ardından bu partiden de ayrılması, onun istikrarsız bir siyasi kimliğe sahip olduğunu ortaya koyuyor. Devlet Bahçeli ve Meral Akşener sayesinde mecliste yer bulmuş olmasına rağmen, bugün her iki isme de sert eleştiriler yöneltiyor. Bu durum, Aydın’ın halk nezdinde güvenilir bir lider olarak görülmesini zorlaştırıyor.

Siyaset sahnesinde sürekli olarak pozisyon değiştiren Aydın, bu nedenle birçok kişi tarafından “güvenilmez” bir siyasetçi olarak değerlendiriliyor. Bu algı, onun yeni bir siyasi oluşumda yer almasını ya da güçlü bir pozisyon elde etmesini oldukça zorlaştırıyor.

BAKANLIK HAYALİ VE PAZARLIK STRATEJİSİ

Koray Aydın’ın konuşmalarında verdiği mesajlardan biri oldukça net: Cumhurbaşkanı Yardımcısı olamasa bile bir Bakanlık koltuğunu garantilemek istiyor. Özellikle Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ın adaylığı durumunda, bu isimlerin yanında yer alarak seçim sonrası bir siyasi pozisyon elde etme hedefi taşıyor.

Ancak sık sık parti değiştiren, kendi menfaatlerini ön planda tutan bir siyasetçi olarak algılanması, bu hedefe ulaşmasını zorlaştırabilir. Halkın gözünde güvenilirliği sorgulanan bir figür olarak Aydın, siyasi hesaplarının başarıya ulaşıp ulaşamayacağı konusunda şüphe uyandırıyor.

SONUÇ: GÜVEN VE İSTİKRAR SORUNU

Koray Aydın, Türk siyasetinde geçmişte önemli görevlerde bulunmuş bir isim. Ancak sık değişen siyasi pozisyonları ve manevraları, onun halk nezdindeki güvenilirliğini ciddi şekilde zedeledi. İmamoğlu veya Yavaş gibi güçlü figürlerin çevresinde yer alarak bir Bakanlık ya da Cumhurbaşkanı Yardımcılığı pozisyonu hedeflese de, bu stratejilerin ne kadar başarılı olacağı belirsiz.

Türk siyasetinin değişken dinamiklerinde, güven ve istikrar en kritik unsurlar arasında yer alıyor. Koray Aydın’ın bu iki unsurdan yoksun bir profil çizmesi, gelecekteki siyasi hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabilir. Ancak siyaset sahnesi her zaman sürprizlere açık olduğundan, bu hikayenin nihai sonucu zamanla şekillenecek.