Cumhuriyet Halk Partisi’nin Karadeniz Ereğli kanadında yaşananlarla zaman zaman karşımıza çıkan görüntüler ilerisi için bir nebze düşündürücü oluyor.
*
2008 yılında Karadeniz Ereğli’ye döndükten sonra, 2009-2014 yılları arasındaki dönemde partinin önemli isimlerinden Halil Posbıyık’ın seçim ekibinde yer almıştım. Dört yıldan fazlası Belediye Basın Danışmanı göreviyle geçen bu sürede üç büyük seçim maratonu yaşadım.
*
2011 yılındaki 24. Dönem Milletvekili Seçimleri’nde CHP’nin 3. sıra milletvekili adayı Neriman Posbıyık’ın seçim ekibinde yer almak için Karadeniz Ereğli Belediyesi’ndeki görevimden ücretsiz izne ayrılmak zorunda kalmıştım. Doğrusu da buydu.
2014 Yerel İdareler Seçimleri öncesinde de bu kez Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın ekibindeydim. Unutmuyorum; ocak ayında, yani seçimlerden iki ay kadar önce, bazı AK Partili belediye meclis üyesi adaylarının şikayeti üzerine İlçe Emniyet Müdürlüğünde sorgudan geçmiştik. İddiaya göre Karadeniz Ereğli Belediyesi personeli olarak, çalışma ve görev çizelgemizin dışına çıkıp bir siyasi partinin adayı için mesai yapıyorduk ve bu durum da kanunen suç teşkil ediyordu.
Oysa ben ve seçim ekibinde görev yapan arkadaşlarımız yine ücretsiz izindeydik.
Ücretsiz izin; diyorum; zira o dönemki yasal izin haklarımızın tamamı bu seçim süreçleri için yetmiyordu.
*
Posbıyık ailesi bu günlerde de yine heyecanlı bir seçim maratonuna girdi. Neriman Posbıyık milletvekili adayı olabilmek adına geçtiğimiz yılın ekim ayında başladığı çalışmalarını hızlandırdı. Ben de ekim ayından bu yana aynı şeyi hatırlatıp duruyorum. “Yanınızdaki belediye çalışanları izinli mi?”
*
Ben bu soruyu ne zaman sorsam Posbıyıkların düşmanı olarak gösterilmek isteniyorum. Niyetim düşmanlık değil; hakkaniyet.
*
Neriman Posbıyık’ın çalışma ekibinde, bu partinin binlerce üyesi gibi bütün aday adaylarının da oylarıyla göreve gelmiş bazı belediye meclis üyeleri var. Onlar için bir şey diyemem; özellikle bayan meclis üyeleri, belediyenin maaşlı personeli olmadıkları için istedikleri kişinin peşinde propaganda yapabilirler. Bunun sadece “etik” tarafını tartışmaya açabilirim. Ancak, belediyeden milletin ödediği vergilerle maaş alan belediye başkan yardımcıları, belediye başkan danışmanları, basın danışmanları ya da alt kadrolarda görev yapan personelin, sırf belediye başkanının hanımı olduğu için Bayan Posbıyık’ın siyasî propaganda ve ziyaret çalışmalarına eşlik etmeleri ve bizzat görev yapmaları dikkat çeker. Halk bunu görmezden gelmez.
*
Kimsenin özgürlüğüne ya da fikrine saygısızlık edemem; ancak görevlerini saydıklarım bu çalışmalara katılmak istiyorlarsa izinli olmak zorundalar. Aksi, suç isnadı doğurur. Bunu yapmaya da kimsenin hakkı yoktur.
*
Yıllardır siyasetin içinde olan ve belli bir deneyim kazanmış Neriman Posbıyık gibi siyasetçinin de, ülke için kritik eşik olarak kabul edilen böyle bir seçim döneminde bile hala kendisine ait bir seçim çalışma ekibi kuramamış olması da bir enteresan. “Halil Bey Belediye Başkanı olmasaydı aday adayı olmayacak mıydı?”, diye soranları günahkar ilan etmekle gerçekler örtülmüyor.
*
Gelelim CHP’nin ilçe örgütüne…
*
Her seçim döneminde partinin örgütleri kendi içlerinden en az bir aday adayı çıkarır. CHP’de alışılagelmiş tablo budur. 2018 seçim döneminde Rahmi Yaman ismi üzerinde duran İlçe Örgütü, 2023 Seçimleri’ne de uzun bir süredir Eski İlçe Başkanı Eylem Ertuğrul ile birlikte hazırlanıyordu. Buna rağmen aday adaylarının sayısı Ertuğrul ile sınırlı değil ve bu sayı katlanarak artacaktır. Tahminler o yönde. Bunca aday adayı arasında da örgüt yönetimi sadece Eylem Ertuğrul’un peşinde koşar ve sadece onun çalışmalarına iştirak ederse bu noktada da hakkaniyet çerçevesinin dışına çıkılır.
*
14 Mart günü Zonguldak ilçelerine yoğun bir ziyaret programı gerçekleştiren Ertuğrul’a, Karadeniz Ereğli ilçe yönetimi geniş bir katılımla destek verdi. Burası güzel. Güzel de… aynı isimler yarın bir gün, örneğin Neriman Posbıyık’ın ya da Uğur Likoğlu’nun herhangi bir ziyaret programına da aynı sayıda katılım gösterecekler mi?
*
13 Mart günü iki milletvekili aday adayı parti örgütünü ziyaret etti. Neriman Posbıyık’ın ziyareti, çarşaf çarşaf fotoğraflarla patinin sosyal medya hesabında paylaşılırken bir diğer aday adayı Prof. Dr. Rıfkı Emral’ın ziyareti ise alelade bir paylaşımla geçiştirildi. Adamın isminden bile bahsedilmedi.
*
Bu tür tuhaflıklar birçok siyasi partide yaşanabilir; memleketin asırlık çınarında yaşandığı zaman mide bulandırıcı oluyor.
AK Partililere karşı koz vermekte maharetli olan CHP’nin hiç değilse böyle bir seçim döneminde kendisine çekidüzen vermesi gerekiyor.