Hafta sonu olmasına rağmen yaşam alanlarına sahip çıkmak için Akçakoca, Düzce ve Çilimli bölgesinden Kaplandede dağı bölgesine gelen çok sayıda insanın katıldığı etkinlikte maden arama izni alan şirketin vereceği tahribata karşı 'Madene Geçit Yok' denildi.
Tuğrul Abanoz’un yaptığı çağrıyla Kurukavak köyünde yapılan bilgilendirme toplantısına köy muhtarları, ,çevrede yaşayan köylüler, Kurukavak Sosyal Yardımlaşma Derneği başkanı Kemal Yılmaz, Turçep YK üyesi Mehmet Toker, Bakçep (Batı Karadeniz Çevre Platformu) üyeleri, Kerçep (Karadeniz Ereğli Çevre Platformu) üyesi ve çevre aktivisti Çetin Yılmaz, Haytap Düzce İl temsilciliği, çevre aktivistleri bir araya gelerek, olabilecek sıkıntılar hakkında görüş alışverişinde bulundular.
Türkiye'de çıkarılan maden ve siyanürün ne denli zararlı olduğunu belirten konuşmalar yaptılar.
Toplantıda söz alan Kurukavak köyünde yaşayan kadınlar, 'bizim için köyümüz altın, başka altına gerek yok, bu madencileri burada istemiyoruz, asla çoluk çocuğumuzun haklarını onlara yedirmeyeceğiz, canımız pahasına köyümüzü savunacağız'' şeklinde tepki gösterdiler.
Kurukavak Sosyal Yardımlaşma Derneği başkanı Kemal Yılmaz ise yaptığı konuşmada, köylerine gelen ve olaya sahip çıkan misafirlere teşekkür ederek dedelerinden miras kalan yaşam alanlarının tahrip edilmesine göz yummalarının asla söz konusu olamayacağını söyledi. Yılmaz, hukuki süreç başta olmak üzere ellerinde gelen her girişimde bulunacaklarını belirtti.
Toplantıda söz alan Kurukavak köyü muhtarı Fahri Karslıoğlu ise, maden arama ruhsatı verilen Kaplande dağında yaşam alanlarının, su kaynaklarının tahrip edilmesine karşı olduklarını ve bugüne kadar kendilerine kamu otoritesi tarafından sağlıklı hiçbir bilgilendirme yapılmadığını belirterek maden arama izninin iptal edilmesini istedi.
ÇEVRE SİYASET ÜSTÜDÜR…
Bilgilendirme toplantısında söz alan Çevre aktivisti Çetin Yılmaz ''Burada bulunmamızın sebebi ağaçlardır, deredeki sudur, balıklardır, topraktır, insandır, yaşama mücadelesidir, tabi ki hepimizin arasında farklı düşünenler olacak, kesinlikle burada bir siyasi konu yoktur, ben Akçakoca'da maden araması gündeme geldiğinden beri buradayım, bu sorun sadece Akçakoca'nın sorunu değil, Batı Karadeniz bölgesi, bilmediğimiz bir güçler sayesinde hedefe oturtulduk, bizim toprağımıza göz koydular, bizim ağaçlarımıza, bizim sularımıza göz koydular, dolayısıyla bizim yaşamımıza da göz koydular çünkü siyanür insan öldürüyor, kurbağa, ağacı, böceği, kuşu öldürüyor, bütün canlıları öldürüyor, böyle bir süreçte 225 tane altın madeni arama ruhsatı verildi” dedi.
BİZ AKÇAKOCA'YI VERMEYECEĞİZ''
Çetin Yılmaz konuşmasının sonunda, bir çevreci olarak şunu söylemek istiyorum, artık Akçakoca’nın mücadelesi, Alaplı’nın, Devrek'in , Zonguldak’ın, Yığılca'nın, Çilimli'nin, ya da Ordu'nun İliç'te ölenlerin mücadelesidir. Biz mücadele etmediğimiz taktirde biz mücadeleyi bugün kaybederiz. Hedefimizde altın firmaları var ve bu firmalara peşkeş çekenler var, biz Akçakoca'yı vermeyeceğiz'' ifadesinde bulundu.
BU BÖLGE İSTANBUL SU HAVZASI, NE PAHASINA OLURSA OLSUN ENGELLEMELİYİZ
Türkiye Çevre Platformu YK üyesi Mehmet Toker ise yaptığı konuşmada , ''Bu sorunun nasıl geliştiğini arkadaşlar aktardı, burada siz yaşıyorsunuz sizler biliyorsunuz, bu toprakları atalarımız dedelerimiz kurtarmışlar, kanlarını canlarını vermişler, bu sefer topları ve tüfekleriyle gelmiyorlar şimdi altın arama bahanesi için geliyorlar. Bizler tüm Türkiye'yi buraya sefer etmek için buradayız, geldik olayı yerinde görelim istedik, bizler İliç'i gördük, her şeyi gördük, Türkiye'de neredeyse tüm coğrafyasını iliç'e döndürme çabası var. Burası İstanbul'a su veren bir alan, tüm Marmara’ya su veren kaynakların olduğu alan. Bu bölge değil tüm Türkiye'nin sorunu bu. Bu bölgeyi ne pahasına olursa olsun sonuna kadar yanında olacağız'' dedi.
Katılımcılar Pazar günü yapılan etkinliğin bir uyarı olduğunu, Akçakoca'da hiç bir şekilde maden aranmasına izin vermeyeceklerini belirttiler.