Vali Osman Hacıbektaşoğlu'nun yayımladığı kutlama mesajı şu şekilde;
"8 Mart Dünya Kadınlar Günü, sadece bir takvim günü değil, kadınların eşitlik mücadelesinin sembolü olan, aynı zamanda kadınların tarih boyunca yazdığı destansı hikayelerin, sosyal mücadelenin ve başarıların anısını yaşatan bir gündür. Bu özel gün, kadınların; toplumsal, ekonomik ve politik alandaki rollerini vurgulayarak, onlara olan saygı ve değeri yücelten derin bir anlam taşımaktadır.
Kadınlar, toplumumuzun temel taşlarından biridir; güç, sevgi ve azimleriyle hayatımıza anlam katmaktadırlar. Kadınlarımızın her biri, kendi özgün yetenek ve güçleri, kararlılıkları ve başarılarıyla birer liderdir. Değerli kadınlarımız, bir yandan kendilerini geliştirirken bir yandan da eğitimden iş dünyasına, bilimden sanata kadar pek çok alanda büyük ve etkileyici katkılar sunmaktadırlar. Kadınlar, hayatın her alanında önemli roller üstlenerek toplumları, ülkeleri ve hayatın kendisini şekillendiren önemli aktörlerdir.
Cumhuriyetin kuruluşu ve Millî Mücadele döneminde Türk kadını, Türkiye'nin tarihinde unutulmaz bir sayfa açmıştır. Bu süreçte, Türk kadını vatan savunmasında, ekonomik kalkınmada ve sosyal değişimde önemli bir rol üstlenmiştir. Millî Mücadele'nin en zorlu anlarında, cepheye sağlık hizmetleri, istihbarat faaliyetleri ve lojistik destekle büyük bir katkı sağlayan Türk kadını, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün liderliğinde, sadece birer destekçi değil aktif birer katılımcı olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Mustafa Kemal ATATÜRK, kadınların toplumdaki önemini şu sözleriyle vurgulamıştır: “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını gibi emek verdim diyemez. Belki erkeklerimiz memleketi istila edenlere karşı süngüleriyle düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında hazır bulundular. Fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir... Çift süren, tarlayı eken,
ormandan odunu, keresteyi getiren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip cephenin harp malzemesini taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadınları olmuştur. Bundan ötürü hepimiz, bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim”
Türkiye yüzyılında geleceğe bakarken Zonguldak'ta yaşayan kadınlarımızın, kendi güçleri ve yetenekleriyle bu toprakları daha da güzelleştirdiklerini görmek, hepimizi gururlandırmaktadır. Kadınlarımızın eğitimde, iş dünyasında ve toplumun her alanında daha fazla liderlik pozisyonunda yer alması, sadece onların bireysel başarısı değil, aynı zamanda toplumumuzun genel başarısıdır. Hayatın her alanında cinsiyet eşitliğini desteklemek, kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla yer almalarını sağlamak amacıyla çaba sarf etmek, Zonguldak'ın ve ülkemizin daha güçlü bir geleceğe doğru ilerlemesine katkı sağlayacaktır. Çünkü kadınların güçlenmesi, toplumların güçlenmesi demektir. Bu duygularla; özveri, katkı ve başarılarıyla Türkiye'nin her alanında parıldayarak cumhuriyetimizin değerlerini yücelten kadınlarımıza sonsuz teşekkür ediyor, güçlü ve bağımsız bir şekilde yollarına devam etmelerini dileyerek “8 Mart Dünya Kadınlar
Günü”nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.