-ÖZEL HABER-
BBP İlçe Başkanı Yusuf Karaoğlu Elmas Televizyonuna özel açıklamalarda bulundu.
Karaoğlu yapmış olduğu konuşmasında, ‘’Posbıyık Dinlenmeli’’ vurgusunu yaptı. İşte Yusuf Karaoğlu Elmas TV ile özel röportajı;
Ak parti ile bir ittifak mevcut mu?
Ak parti ile ilgili görüşmelerimiz tabi ki var. Bizler ak parti ile cumhur ittifakının bir bileşeniyiz iktidarda bir bakanımız bir genel müdürümüz ile görünmesek de bizler cumhurbaşkanımızı birlikte seçtik. Bu bağlamda yerel seçimler öncesinde, yerel seçimlerde zaman zaman eski ve yeni ilçe başkanları ile görüşmelerimiz oluyor. Ancak şu an ak parti adaylarını netleştiremediği için beklemede kaldık. Parti olarak ana fikrimiz ittifaktan yanayız. AKP, MHP, BBP ve hatta Yeniden Refah Partisi’nin de içerisinde olduğu büyük bir ittifakı destekliyoruz. Böyle bir ittifakın olmadığı durumda ikili ittifak bekliyoruz oda olmaz ise elbette ki partimizi adaysız bırakmayacağız ve aday çıkaracağız.
Ereğli içerisindeki parti çalışmaları nelerdir?
Ereğli de seçimlerde biz istediğimiz oyu alamadık ama bizim özgür ağırlığımızın fazla olduğunu düşünüyoruz. Ereğli de sevildiğimizi çarşıda, pazarda halkın verdiği tepkilerle görüyoruz. En kolay ulaşabileceği parti biziz. En çabuk buldukları ilçe başkanı benim. Her sabah rutin esnafları sokakları dolaşıyorum onlarla çay kahve içip sorunlarını dinliyorum ve bunları da bir beklenti için yapmıyorum. Emekliler ile ilgili son durum konusunda da genel başkanımız Mustafa Destiçi beyin girişimleri ile çalışan emeklilere de para verilecek. Bizim de bu kararın alınmasın da bir payımız var. Üst makamları tetikleme ve harekete geçirme noktasında çalışmaları sürdürüyoruz. Halkımız da bunun farkında bizlere sokakta ki yaklaşımlarından da bunu anlıyoruz.
Yaşanan doğal afet ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Yaşım gereği gördüğüm başka afetler de oldu ama yaşanan bu afet geçmişte yaşanan afetlerden daha büyüktü. Bu afet durdurulabilir miydi kısmında belki daha az bir hasarla atlatabilirdik. Durdurma konusunda biz tabiatın şartlarını oldukça zorladık. Derelere, düz arazilere durmadan yapılar inşa ettik. Maalesef Ereğli merkezi de alüvyon yatağında. Geçmişte deniz olan bir nokta iskele camisine kadar deniz olduğu söyleniyor. Bizler buraları işgal ettik dolayısı ile da tabiat bizden bunu geri alıyor. Esnafımız mağdur oldu birçok insan sele kapıldı, dükkanlar boşaltıldı. Afet sonrasında sevindirici olan devletimizin çabucak olaya el atmasıydı AFAD yardımları, iç işleri bakanımızın bizzat buraya gelmesi ve esnafımızın yanında bulunması bizlere bir moral verdi. Bununla beraber gönüllü AFAD çalışanları ile tanıştık içlerinde öğretmenler, mühendisler birçok meslekten insanlar vardı. Bu insanların hiç çekinmeden bizlerin yardımına koşması da birlik ve beraberliği, devletimizin var olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi.
Murat sesli ilgili neler düşünüyorsunuz?
Murat Sesli bizim sevdiğimiz bir kardeşimiz nereden tercih yapacağını bekliyoruz halk tarafından sevilen bir isim olduğunu biliyoruz.
Halil Posbıyık ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
Halil bey Ereğli de gerçekten bir marka bunu kabul ediyoruz. Ben geçmiş yıllarda kendisi ile de çalıştım. Halil beyin 1. ve 2. dönemlerinde müthiş çalışmalar oldu ulaşımdan suyuna kadar çok büyük bir ivme kazandı. Ancak sonra ki dönemlerde Ereğli duraklama dönemine girdi istediği ivmeyi yakalayamadı ve iktidarla sürekli ters düştü. Şimdi ki dönem için de Halil beyin iyi hizmetler verdiğini düşünüyorum fakat artık dinlenmesi gerektiğini de düşünüyorum.
Ereğli'de ki trafik durumu hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Ereğli büyüyen bir ilçe ve sosyokültürel açıdan da büyümekte. Büyüdükçe de insanlarımızın gelir düzeyleri artıyor bunun neticesinde de araç sayılarında da artış meydana geliyor. Her hanede artık 2 3 adet araba var. Hiç olmayan evlerde var bununda farkındayız. Ereğli de gelir dağılımı noktasında ki makas açık ancak trafik çok yoğun bunun çözümünün bugüne kadar fazlasıyla ihmal edildiğini düşünüyorum. Otoparklar yapılabilirdi, alternatif yollar yapılabilirdi, yan yollar yapılabilirdi. İnsanlar şu an iş çıkışlarında kepez bölgesine gitmeye korkuyorlar. Vatandaş 17.00 ve 18.00 saatlerin de çarşıya inmeye korkuyor. Pazara geliyorsunuz arabanızı koyacak yeriniz yok, bankaya geliyorsunuz arabayı koyacak yeri yok. Bunların hepsi bir ihmal zinciri nedeniyle meydana geliyor ve bu ihmal zincirinin bir an önce ortadan kalkması gerekiyor. Bunun için de yerel yönetimin yeni bir sinerji yeni bir vizyona ihtiyacı var. Dedi.