GURBETTEKİ ZONGULDAKLILAR GİDEREK ARTIYOR
Kalkınmada geri kalmış yörelerin yıllara havi özlemidir, şehir dışında lobiler oluşturup, hizmet akışına ve yörenin sorunlarına hızlı çözüm aramak.
Lobi’nin lügat karşılığı, karar aldırmak ve alınan kararları etkileme çalışmasıdır.
Zonguldak maalesef bu konuda 30-40 sene öncesine giden bir arayışa sahiptir.
80’li yıllar… Hatırlıyorum, “Zonguldak’ın Ankara lobisi” adı altında bir ekip oluşturulmuştu.
İçinde iş insanı, bürokrat, politikacı, dernek ve sendikacılar vs. vardı. Başına da Gazeteci Fahri Hüsrev Yücel getirilmişti.
Ancak, toplanıp, bir ‘icraat’ yapamadan dağılmıştı. Zonguldak’ın kozmopolit yapısından mı, ortak payda anlayışı kıtlığından mı, okur/yazarlarının korkaklığından mıdır, belli olmadı.
Bu gün de şehir içinde ‘ortak akıl’ konusunda kazanılmış zafer, alınmış mesafe yok.
Dolayısıyla, Zonguldak yine ödediği vergi kadar yatırım alamayan, yiğitlerin değil, sorunların harman olduğu, 629 adımlık bir şehir olarak yerinde sayıyor.
İktidar yandaşları ‘enerji çağı’ övünmesi, muhalefet ‘trafik/otopark rezaleti’ dövünmesi yaşıyor.
Hayatın gerçekleri var. Endüstri merkezi Zonguldak, her geçen gün zayıflıyor. Dün göç alan bir şehirdik bu gün göç veren şehir durumuna geldik. Şehir dışı göç nedeniyle merkez ilçe nüfusu azaldı, belediye meclis üye sayısı 31’den 25’e düştü.
Diğer taraftan Zonguldak dışında Zonguldaklıların oluşturduğu dernek ve kuruluşların, bürokrat ve siyasetçilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ankara ve İstanbul, lobicilik faaliyeti kendinden oluşan iki şehir durumuna geldi. Taşradakilerin ‘mecburiyet’ dolayısıyla oluşturdukları ‘sinerji /ortak güç’, örgütlü yapıya ulaştı.
Artık, mahalle muhtarları, il genel meclisi ve belediye meclis üyeleri yanında, belediye başkanları gibi kendilerinden olan yöneticilere sahipler.
Sahiplendikleri ‘birlik/beraberlik’ duygusu, sahipsizlik korkusunu atıp, hizmet ve dostluk akışını sağlayan bir bağ halini almış.
Ankara ‘da iki tane Zonguldaklılar Derneği oluştu. Gayri resmi birliktelik sayısı 15 bin kişi üzerine çıkmış durumda. Düşünebiliyor musunuz, İstanbul’da ki derneklere kayıtlı Zonguldaklı sayısı 126 bin 500’ü aştı.
Rakam farklarının Ankara’nın bürokrat, İstanbul’un iş merkezi olmasından kaynaklandığı kuvvetle muhtemel…
Zonguldak dışına göçün, iş aramak kaynaklı olduğunu, sanayinin geliştiği alanlardaki artan Zonguldaklı nüfus yoğunluğundan anlıyoruz.
Tekirdağ’da 25 bin, Kocaeli’de 40 bin, Bursa da 50 bin Zonguldaklının yerleşmesi, ‘gurbette Zonguldaklıların şahlanması’ olarak nitelense de, gerçekte “Zonguldak’tan kaçış ve ekmek için arayıştan” başka bir şey değil.
Bakmayın siz, iktidar yanlısı siyasetçilerin ‘hedefimiz, Zonguldak dışına göçenleri geri getirmektir’ gibi palyatif sözlerine…
Yapılacak olan, kaçanları/şehir dışına ekmek için göçenleri geri çağırmak değil; insanların Zonguldak içinde iş bulup /kurup kendine yeterli duruma getirmektir.
Biz olaya bardağın dolu tarafından bakıyoruz.
İstanbul’da 126 bin 500, Ankara’da 15 bin, Tekirdağ’da 25 bin, Kocaeli’de 40 bin, Bursa’da 50 bin Zonguldaklıdan bahsediyoruz. Bunların kaçı iş sahibi olup kendine yetiyor bilmiyoruz?
Zonguldak’ta 148 bin sigortalı çalışan, 25 bin yardıma muhtaç işsiz olması gibi…
Binlerce emeklinin yasal olarak fakir/fukara durumunda olduğu gibi…
Doğrusu, Zonguldak içinde ve dışında yaşayan insanlarımızın sırtının pek, karnının tok olması insanca yaşamasıdır...