Günlük gazeteleri incelediği sırada bir yazının içeriği hakkında görüşlerini paylaşan Türksoy, toplumu ayrıştırıcı ve gerçek dışı ifadelerle dinin yanlış anlatıldığını belirterek, bu durumun halkı dinden uzaklaştırdığını söyledi.
Kemal Türksoy, bir gazetede yayımlanan ve iffet, haya gibi kavramların ele alındığı yazıyı değerlendirdi. Yazının İslamiyet'i yanlış bir şekilde ele aldığını ifade eden Türksoy, şu çarpıcı sözleri dile getirdi:
"İslamiyet, iffet ve haya dinidir; bunu kabul ediyoruz. Ancak bazı kişiler bu kavramları abartarak ve gerçek dışı bir şekilde anlatarak dini zorlaştırıyor ve toplumu ayrıştırıyor. Halkımız, bu tür saçmalıklardan arınmayı tercih ediyor. Dinden uzaklaşıyorlar demek yanlış; insanlar aslında bu tür yanlış anlatımlardan kaçıyor. Bu toplumun ferasetine güvenin. İnsanlar, kendi yolunu çiziyor ve bu tür zırvalamalara itibar etmiyor."
"PEYGAMBERİMİZE DAYANMAYAN SÖZLER SÖYLENİYOR"
Türksoy, camilerde ve vaaz kürsülerinde de benzer gerçek dışı anlatımların dile getirildiğini belirtti. Bu tür söylemlerin Peygamberimizin öğretilerine dayanmadığını vurgulayan Türksoy, sözlerine şöyle devam etti:
"Cami kürsülerinden dile getirilen, Peygamberimize dayanmayan birçok saçma-sapan söz var. Bu tür gerçek dışı ifadeler, halkı hem dinden uzaklaştırıyor hem de toplumu ayrıştırıyor. İnsanların inançları üzerinden bu kadar baskı yapılması ve ayrıştırıcı bir dil kullanılması, ne İslam’a ne de insanlığa yakışır. Mevlam herkese feraset ve insaf nasip etsin."
“HALKIMIZ ZIRVALIKLARA İTİBAR ETMİYOR”
Kemal Türksoy, halkın bu tür yaklaşımlara karşı bilinçli olduğuna dikkat çekerek, toplumu ötekileştiren ifadelerin, halkın İslamiyet’ten uzaklaşmasına değil, bu tür zihniyetlere tepki göstermesine neden olduğunu söyledi.
"Halkımız artık bu tür zırvalamalara kulak asmıyor. Kadın-erkek ayrımını körükleyen, bireylerin yaşam tarzlarına karışan söylemler ne İslam'ın özüne uygun ne de toplumsal huzura hizmet ediyor. İnsanlar, bu saçmalıkları duymak istemiyor."
"İSLAMİYET ZORLAŞTIRILMAMALI"
Türksoy, açıklamasında İslamiyet’in özü itibarıyla kolaylaştırıcı ve huzur veren bir din olduğunu vurgulayarak, şu mesajı verdi:
"İslamiyet, iffet ve haya gibi kavramları yüceltir ama bu, baskıcı bir zihniyetle yapılmaz. İnsanların yaşam tarzlarına, kıyafetlerine ya da tercihlerine zorla müdahale ederek din anlatılamaz. Dini zorlaştıranlar, halkı kendilerinden uzaklaştırıyor. Bizim görevimiz, İslam’ın güzel ahlakını ve hoşgörüsünü en doğru şekilde anlatmak."