ERDEMİR GENEL MÜDÜRÜ'NDEN BİLGİSAYAR İSTEYEN GAZETECİ!
Cuma günü Erdemir Genel Müdürü tarafından düzenlenen basın toplantısında, Erdemir’in yaptığı yatırımlar anlatıldı. Toplantıya katılma fırsatım olmadı; ancak orada bulunan bir gazetecinin genel müdüre yönelttiği sözler, oldukça tartışmalı bir durumu gündeme getirdi. Gazeteci, genel müdüre hitaben, “Burada Erdemir'in sorunları hep gündemde ama gazetecilerin sorunları hiç gündeme gelmiyor. Bizim bilgisayarımız yok. Gazete çıkartmak için bilgisayar bulamıyoruz; bilgisayar istiyoruz,” şeklinde ifadelerde bulunmuş. Bu sözler, toplantıya katılan diğer gazeteciler üzerinde adeta bir soğuk duş etkisi yaratmış.
Oraya giden gazeteci meslektaşlarım bizzat anlattı çünkü
Bu durum, gazetecilik etiği açısından son derece sorgulanabilir bir davranış biçimidir.
Bir gazetecinin, genel müdüre böyle bir talepte bulunması, meslektaşlarını ihtiyaç sahibi gibi göstermekten başka bir anlam taşımıyor. Bu sözlerden dolayı, orada bulunan diğer gazeteci arkadaşlarımın utandığını ve bu konunun kendilerini nasıl rahatsız ettiğini bana aktardılar.
Genel müdüre yönelik bu sözler karşısında diğer gazetecilerin O gazeteciyi desteklememeleri ve sessiz kalması ise, belki de en etkili yanıt oldu.
Eğer ben o toplantıda olsaydım, bu talebin yanlış olduğunu açıkça ifade ederdim. Gazetecilik, bilgiye ulaşma ve doğru habercilik yapma sorumluluğu gerektirirken, böyle bir tavır sergilemek mesleğimizin itibarını zedeler
ERDEMİR'E YAKIŞTIRAMADIM DOĞRUSU
Bu noktada Erdemir’e de birkaç eleştiride bulunmak istiyorum. Madem bir basın toplantısı düzenliyorsunuz, neden sadece abone olan basın yayın kuruluşlarını çağırıyorsunuz? Böyle bir ayrımın olması kabul edilemez. Bir basın toplantısı düzenlendiğinde, tüm basın yayın kuruluşlarına davet gönderilmesi gerekir. Bu sayede, isteyen herkes toplantıya katılabilir. Sadece Erdemir’e abone olan badın kuruluşlarının davet edilmesi, son derece yanlış bir tutumdur.
Toplantıya abone olan basın yayın kuruluşları temsilcileri zaten gelir Bu aklınıza gelmedimi?
Bu nasıl Bir acemilik böyle
Hiç kimse kusura bakmasın; Erdemir gibi uluslararası bir dev olan Demir Çelik kuruluşuna bu tutum hiç yakışmadı. Ben, Erdemir'i her zaman yücelten ve bu kuruluşun ülke ve bölge ekonomisine kattığı değeri vurgulayan bir gazeteci olarak, kurum yöneticilerinin bu tutumunu kesinlikle doğrusu yakıştıramadım.
Sanıyorum ki bu durumun genel müdürle doğrudan bir bağlantısı yok. Genel müdür, belki de yanıltılmış olabilir. Ancak, yalnızca Erdemir’e abone olan basın yayın kuruluşlarının davet edildiği ve diğerlerinin dışlandığı konusunda genel müdürün haberdar olup olmadığını çok merak ediyorum.
Sonuç olarak, gazetecilik mesleği, doğru bilgiye ulaşmayı ve kamuoyunu bilgilendirmeyi hedefler. Bu tür davranışlar ve tutumlar, mesleğin saygınlığını zedeler. Erdemir’in bu konudaki tutumunu gözden geçirmesi ve daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğine inanıyorum. Gazetecilik, dayanışma ve etik ilkeler üzerine kuruludur; bu ilkeleri göz ardı etmek, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir kayba yol açar.
BASIN TOPLANTISI DEĞİLDE SANKİ DAHA ÖTESİYDİ!
Cumartesi günü, AK Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt'un Ereğli'de düzenlediği basın toplantısına katıldık. Toplantı, Ereğli Keleşler Park Otel'de gerçekleştirildi ve milletvekili Bozkurt'a destek olmak için Kandilli ile Ormanlı belediye başkanları, belde başkanları, Ereğli ilçe başkanı ve meclis üyeleri de katıldı.Başlangıçta her şey normal görünüyordu. Milletvekili Saffet Bozkurt, milletvekili olduğu günden bu yana yaptığı çalışmaları tek tek sıraladı. Köprülerden yollara yapılan yatırımlara kadar birçok konuyu detaylarıyla anlattı. Ereğli'ye yapılan hizmetleri duyunca insanın gerçekten kıskanmaması elde değil. Ancak burada dikkat çekmek istediğim konu çok daha farklı.
Ereğli'deki gazeteci arkadaşlarımızın, Milletvekili Saffet Bozkurt’a karşı tutumları oldukça dikkat çekiciydi. Örneğin, Zonguldak’ın eski belediye başkanı Murat Sesli, Milletvekili Bozkurt için "Saffet Bozkurt fiyasko çıktı, kendisine güvenmiyoruz. Ereğli’ye ihanet etti," dedi. Bu sözlere karşılık olarak Saffet Bozkurt, "Benim yaptığım hizmetler ortada; asıl Ereğli’ye ihanet eden, belediye başkanlığı döneminde tutuklanarak cezaevine giden Murat Sesli’nin ta kendisidir," şeklinde bir yanıt verdi.
Burada sözlerin ağır ya da hafif olması, milletvekilinin kendi sorunu. Ancak, toplantıda bir gazetecinin “Kişiselleştiriyorsunuz,” demesi ve başka bir gazetecinin de “Biraz ağır olmadı mı?” ve “Yanınızdaki belediye başkanları, ilçe ve belde başkanları konu mankeni gibi kaldı, neden söz vermiyorsunuz?” şeklindeki eleştirileri oldukça şaşırtıcı ve yanlış geldi. Unutulmaması gereken bir şey var: Belediye başkanları, ilçe başkanları ve belde başkanları, milletvekilinin toplantısına destek olmak amacıyla katıldılar. Bunu, Saffet Bozkurt da dile getirdi. Ancak Ereğli basınının bazı kesimlerinin, Milletvekili Saffet Bozkurt’a karşı sergilediği kavgacı tutum oldukça dikkat çekici.Milletvekilini sevmeyebilirsiniz veya partisinden hoşlanmayabilirsiniz; fakat toplantıya gazeteci olarak katıldıysanız, bu şekilde taraf olarak milletvekiliyle tartışmaya girmek gazetecilik etiği açısından son derece yanlıştır. Toplantıya gazetecilik yapmak için değil, kavga etmek için gelinmesi fikri de son derece hatalı.Kısacası, bugünkü basın toplantısı, basın toplantısının ötesinde bir duruma dönüştü.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt’un Ereğli bölgesinde yaptığı hizmetler gerçekten takdire şayan ve kıskanılacak nitelikte. Bu hizmetler Ereğli bölgesine yapıldı ve bunları takdir etmek gerekir.