Değerli Basın Mensupları,
Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı hala istenilen seviyelerde değildir. Kadınlarımız, ekonomik alanda yeterince temsil edilmemekte ve eşit fırsatlara sahip olamamaktadır.
Geçtiğimiz yıl için ENAG tarafından açıklanan verilere göre, enflasyon oranı yüzde 130'ları bulmuş; mutfakta, evde, işte, çarşıda ve pazarda hissediler yüzde 150’leri aşmış durumdadır. Bu yüksek enflasyon, ekonomik sıkıntıları daha da derinleştirmiş ve özellikle kadınlar için iş bulma ve işte kalma süreçlerini zorlaştırmıştır. Enflasyonun bu denli yüksek olması, kadınların satın alma gücünü azaltmakta ve geçim sıkıntılarını artırmaktadır. Bu durum, ekonomik bağımsızlıklarını kaybetme riski ile baş başa kalan kadınlarımız için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
Pandemi süreciyle artarak birçok kadın işsiz kalmış ve bu süreçte iş bulmakta daha da zorlanmıştır. Örneğin, küçük bir tekstil atölyesi işleten Ayşe Hanım, iş yerini kapatmak zorunda kaldı ve geçimini sağlayabilmek için ciddi zorluklar yaşadı. ENAG verileri, pandemi sonrası toparlanma sürecinde kadın işsizliğinin artışını açıkça ortaya koymaktadır.
Kadın istihdamının artırılması ve ekonomik eşitsizliğin giderilmesi için acilen harekete geçilmesi gerekmektedir. Kadınların iş gücüne katılımını teşvik edecek politikalar geliştirilmelidir. Eşit işe eşit ücret ilkesi benimsenmeli ve kadınların çalışma hayatında karşılaştığı engeller ortadan kaldırılmalıdır. Örneğin, Finlandiya'da uygulanan ebeveyn izni politikaları ve iş yerlerinde esnek çalışma saatleri gibi uygulamalar, kadınların iş gücüne katılımını artırmada büyük başarı sağlamıştır.
Çalışma hayatında cinsiyet eşitliğini sağlamak için esnek çalışma saatleri, kreş imkanı ve aile dostu iş politikaları gibi destekleyici önlemler alınmalıdır. Kadın girişimciliğini teşvik edecek programlar ve finansal destekler artırılmalıdır. Ayrıca, kadınların üst düzey yönetim pozisyonlarında daha fazla yer alması için kota uygulamaları gibi pozitif ayrımcılık politikaları benimsenmelidir. Almanya'da uygulanan kadın kotası, kadınların yönetim kurullarında daha fazla yer almasını sağlamış ve cinsiyet eşitliğine önemli katkılar sunmuştur.
 
Ekonomik kalkınma ve toplumsal refahın sağlanması, ancak kadınların ekonomik hayata eşit şekilde katılımı ile mümkündür. Kadınların emeği ve katkısı olmadan sürdürülebilir bir kalkınma düşünülemez. Bu nedenle, kadın istihdamını artırmak ve ekonomik eşitsizliği gidermek için hep birlikte çalışacağız.
Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi kadınlar için umut olmuştur, olmaya da devam edecektir. Özellikle yerel yönetimlerde parti politikalarımız gereğince çokça kadın; hakkıyla ve liyakatiyle belediye başkanlığı, başkan yardımcılığı ve meclis üyeliği gibi pozisyonlarda yerini almıştır.
Gururla söylemek isterim ki; Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de en fazla kadın belediye başkanına sahip partidir. Ortaklaştığımız azim ve heyecan ile verdiğimiz mücadeleler bizi bugün bu noktalara getirmiştir.
Kadınıyla erkeğiyle seçilen tüm belediye başkanlarımız istihdam ve atama süreçlerinde eşitlik ve liyakat ilkeleriyle hareket etmektedir. Bugüne dek Anadolu’nun birçok yerinde işten, yönetimden uzak tutulan kadınlar bugün kentlerini yönetmektedir. Bu süreç, ekonomik eşitsizliğe son vermek ve yerelde kadın istihdamını arttırmak için büyük bir adımdır.
Yakın zamanda iktidar olacak, bu sorunların kökünü kazıyacağız. O güne dek bir adım geri durmadan mücadelemizi sürdürecek ve kazanacağız. 
Kamuoyuna sevgi ve saygılarımla…"

Yurt ışıkları cumhuriyetin 101. yılı için yandı Yurt ışıkları cumhuriyetin 101. yılı için yandı

Kaynak: BÜLTEN