Yapılan açıklama şöyle: Ülkemizde eğitim ve bilim emekçilerinin sendikal mücadelesinin tartışmasız öncüsü, eğitim ve bilim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele örgütü Eğitim Sen’in 29. Mücadele yaşını kutlamanın onurunu ve kıvancını yaşıyoruz.

Bugüne kadar her türlü baskı, tehdit, yasak ve engellemelere rağmen birlik, dayanışma ve mücadele anlayışıyla başlattığımız onurlu yürüyüşümüz ilk günkü gibi büyük bir dirençle ve kararlılıkla sürmektedir.

"Tahsin Erdem’e yapılan bu saldırı Zonguldak halkının iradesine yapılmıştır” "Tahsin Erdem’e yapılan bu saldırı Zonguldak halkının iradesine yapılmıştır”

       Eğitim ve bilim emekçilerinin mücadelesi, kökleri 1908’e kadar uzanan 116 yıllık mücadele tarihi, aynı zamanda insanca yaşam ve demokratik Türkiye için yürütülen mücadelenin tarihidir. Eğitim ve bilim emekçilerinin 116 yıllık uzun yürüyüşünde Encümen-i Muallimin, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS), Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER), Eğit-Der, Eğitim-İş, Eğit-Sen, Öğretim Elemanları Sendikası (ÖES) sürecinden devraldığı güçlü gelenek, 29 yıldır Eğitim Sen ile devam etmektedir. 
       Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin eğitimde ve toplumsal yaşamda oluşturulmak istenen karanlığı yırtan fiili mücadelesi sonucunda okullarda, üniversitelerde, eğitim kurumlarında inşa edilmiş, eğitim ve bilim emekçilerinin sesi, taleplerinin takipçisi olarak savunduğu ilkelerden ve mücadeleci kimliğinden ödün vermeden 29 yılı geride bırakmıştır.

        Eğitim Sen, mücadele tarihi boyunca eğitimi ve toplumsal yaşamı kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda düzenlemek isteyenlerin karşısındaki örgütlü duruşuyla bilinen ve tanınan bir sendikadır. Eğitim Sen fiili-meşru mücadele anlayışıyla ülkenin dört bir yanında işyerlerinde, eğitim kurumlarında yaşanan haksızlıklar, hukuksuzluklar ve baskılar karşısında savunduğu ilke ve değerlerinden güç almış, nokta kadar çıkar için virgül kadar eğilmeyenlerin sendikası olmuştur.

Eğitim Sen’in mücadele tarihi diğer bir yönüylede, emeğin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılması, kamusal hizmetlerin ticarileştirilmesi, özelleştirmelere, esnek ve sözleşmeli çalışma yöntemleriyle çalışma hayatının güvencesiz hale getirilmesine, işsizliğin ve yoksulluğun artmasına karşı onurlu duruşun tarihidir.
Sendikamız başta eğitim ve sağlık olmak üzere, kamusal hizmetlerin parasız, her kese eşit ve ulaşılabilir olmasını savunmayı sürdürmektedir. Eğitimin giderek piyasalaştığı ve ticarileştirildiği günümüzde bu konudaki ısrarımızı sürdüreceğiz.
 

Ülkemizdeki emek, demokrasi ve eşitlik mücadelesinin yüz aklarından olan Eğitim Sen, geçmişten bugüne taşıdığı değerlerle, yarında emeğin, demokrasinin sesi olmayı sürdürecektir.

Eğitim ve bilim emekçilerinin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına, eğitimde yaşanan dinselleşme uygulamalarına, eğitim ve yükseköğretim hizmetlerinin adım adım ticarileştirilmesine karşı herkes için eşit, parasız, bilimsel, laik eğitim mücadelemiz kararlılıkla sürecektir. 
Eğitim Sen’in güneşi, eğitim emekçilerinin yüz yıllık mücadele birikiminden ve kararlılığından aldığı güç ve güvenle aydınlık, özgür, eşit ve barış içinde bir Türkiye’yi İşaret etmeye devam edecektir.

Yaşasın eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlü mücadelesi! Yaşasın Eğitim Sen!”

Kaynak: Haber Merkezi