Genel

CHP’DE ‘BAYRAM’ HAVASINDA ‘ÖN SEÇİM’

CHP’DE ‘BAYRAM’ HAVASINDA ‘ÖN SEÇİM’

Demokrasinin olmazsa olmazlarından biri seçim/sandık ise diğeri konuşan vatandaştır.

Hafta sonu CHP’nin Zonguldak/merkez ilçe için yaptığı belediye başkan adayını belirleyecek ‘ön seçim’ etkinliğinde her ikisi açısından güzel enstantaneler izledik.

Süreç içinde yedi aday adayı (Atınç Kayınova,Turgut Aydın,Harun Akın,Zeki Günalp, İsmail Eşref, Fırat Birkan, Tahsin Erdem) birlikte fotoğraf vermeyi beceremese de, birbirleri aleyhinde tahrik/teşvik edici demeçlerde bulunmadılar.

Elbette, ‘vatandaş gazeteciliği’ adı altında yayın yapan ‘kontrolsüz’ internet medyası, ‘siyasetçinin düğün/ bayram günü’ olan seçim etkinliklerini, ‘ganimet’ olarak görüp; muhataplarını köşeye sıkıştırıp ‘eller yukarı’ tekniklerini uygulamaya koymadı değil.

Bir de, geçen seçimde ‘kaybedenlerin’ sahaya sürdüğü ‘fitne/ficurlar’ var ki, ‘yozlaşan siyasetin figüranları’ olarak onları artık kanıksadık…

‘Aday adayları’ çok güzel hazırlanmışlar. Merkez ilçe 19 mahallede 130 bin civarındaki nüfus ve 90 bin seçmen içindeki 2.800 CHP’liye ulaşırken, tüm şehre dokunmayı başarmışlardır.

Aslında, CHP’nin ‘ön seçim taarruzu’, yapılacak olan 2024 mahalli idareler birlik seçimleri için de bir ‘antrenman’ oldu.

Vatandaşın sorunlarını yerinde tespit edip, seçmene dokunacak ‘vaatler zinciri’ oluşmasında zorluk çekmeyecekler.

Ön seçim yapılacak salon önünde kurulan stantlarda, misafirlere(Seçmen/delege/seyirci) kalem, takvim, vaat broşürü, çakmak gibi hatıralar ile ‘gülümsediler.

Yedi adayın tamamı, tam konsantre olduğu için ‘ kazandım’ modu içinde dolaştı salondaki seçmenleri arasında. Takviye birlikler(aday adaylarının yandaşları)ise salonda göremedikleri seçmenler için kurdukları ekiplerle ‘getir/götür’ işini yaptılar.

Biz de, kameraman arkadaşım Alican Köse ve muhabir arkadaşım Seçkin Kırarslan ile salonda kurduğumuz Elmas TV standıyla ‘ön seçim’ haleti ruhiyesinde ki aday adayları, partili kurmay, kurnaz ve yetkililerinin görüşlerini, canlı olarak seyircilerimize aktardık.

Özel sohbetlerde, görüşümüzü soranlara ‘Harun Akın, Tahsin Erdem, Fırat Birkan’ın öne çıktığını söylüyorduk.

Nihayetinde ilk üç dediğimiz gibi oldu. Sıralama da Tahsin Erdem, CHP’nin Zonguldak Merkez İlçe de Belediye Başkan Adayı oldu.

Tahsin Erdem:700, Harun Akın:640,Fırat Birkan:424,Turgut Aydın:110,İsmail Eşref: 41, Atınç Kayınova: 40, Zeki Günalp: 11 oy aldılar.

Seçim sonunda karşılaştığımız iki manzara dikkatimizi çekti. Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu’nun yüzü asıktı. İl Başkanı Devrim Dural, seçimin mutluluğunu yaşıyordu.

Sonuçların açıklanmasıyla birlikte ortadan kaybolan ‘aday adayları’ ve tanıdık simalar, parti çelebileri, eski/yeni yöneticiler, kurmay ve kurmazlar vardı.

Belediye Başkan Adayı seçilen Tahsin Erdem’in ‘artık birlik zamanı’ açıklamasına inat, çevresinde gözüken tip ve politiplerden bazılarının, sosyal medya üzerinden ‘tahrik edici, aday Erdem’in ve merkez ilçe başkanının altını oyucu yayınlar yaptıkları da gözlerden kaçmadı.

2019’da 1973 oyla Belediyeyi AK Parti’ye kaptıran CHP, yaptığı ‘düğün/bayram’ havasında ön seçimle, bütçesi: 2 milyar 100 milyon, borcu: 1 milyar 300 milyon olan Zonguldak belediyesi için  “2024’te yarışta ben de varım” dedi.

Elbette, sonucu yine sandık belirleyecek. Doğmamış çocuğa don biçilmez. 31 Mart’a kadar sürecin iyi yönetilmesi gerekir. Ön seçime katılan 7 aday başta olmak üzere parti içi kırgın/ve boş vermişlerin sahaya çekilmesi şart. Yeni başkandan beklentisi olup alamayanların ‘teknik/taktik’ arızalarının tamir edilmesi şart. Yani, parti içi rekabetin ‘rakip eksiltme’ operasyonuna çevrilmesi engellenmesi gerekir.

2019 seçimlerini Zonguldak merkez ilçe de sonuç olarak AK Parti kazandı, ancak; seçimi sahada CHP’lilerin ‘parti küçük olsun, benim olsun’ teknik/taktikleri kaybettirdi.

CHP’nin Zonguldak Merkez ilçe için yaptığı ön seçim, yöre ülke ve Türk siyaseti için hayırlı uğurlu olsun.

SEÇMEN YAŞI 18’DEN YUKARI ÇEKİLMELİ Mİ?

Son günlerin aktüel konularından biride ‘seçmen yaşının yukarı çekilmesi’

Sebebi, 18 yaş grubunun yöre/ülke sorunları ve çözüm arayışlarından çok, gaming/oyun/oynamak sitelerinde vakit geçirmesi.

Önce seçmen yaşı tarihçesine bakalım. 1876 anayasası(kanun-u esasi) parlamento seçimleri için yaş sınırını 30 olarak belirledi.

Türkiye'de seçme yaşı1982 Anayasası ise 21 yaşını dolduran vatandaşlara seçme hakkı tanıdı. 1987 yılında seçme yaşı 20'ye, 1995 yılındaki anayasa değişikliğiyle de seçme yaşı 18'e indirildi. Dolayısıyla gençler karar mekanizmalarına katılımda çağdaş dünyadaki akranlarıyla aynı haklara kavuşmuş oldular.

Seçme ve seçilme hakları/siyasal haklar,  birey ile devlet arasında köprüyü kurar. Demokratik devletin alt yapısı olan özgür birey ve örgütlü toplum, devletin oluşmasında etken olduğu gibi demokrasinin gelişmesi içinde elzemdir.

‘Oy verme’ hakkı, yasal olarak verilmiş olsa da, ‘genel oy’ açısından bakıldığında, her insanın ‘seçme’ hakkını kullanması manasına gelmez.

Oy hakkı yaş sınırı belirlenmesi ‘eşitlik’ ilkeleri çerçevesinde yapılır. Elbette, Ülkedeki okur/yazar sayısı dikkate alınır.

Ancak, 18 yaş grubunun yöre ülke sorunları konusundaki ‘sorumluluk’ anlayışı da tartışılır elbette.

Eskiden 18 yaşını dolduran gençlerin evlenip ev/aile geçindirdikleri konusunda görüş birliği olduğu doğrudur.

Bu günkü gençlerin, gaming/oyun sitelerinde ve ellerindeki teknolojik aygıtlarla vakit geçirmeleri, aile/geçim/sorumluluk konusunda dikkatli olmadıkları da doğrudur.

Ancak, çözüm, seçmen yaşını 18’den yukarı çekmekten öte, ebeveynin (anne/baba) başta olmak üzere okul ve STK’ların bu konuda eğitici faaliyetlerini arttırmak olmalıdır.

18 yaş seçmeninin ‘dünyadan bi haber’ ellerindeki ‘çağdaş teknoloji’nin oyun/eğlence kısmına esir olmalarının nedeni, ‘devlet/aile/okul’ üçgenindeki kontrolsüz yönetimden kaynaklandığı kesindir.

EMEKLİ MAAŞI ‘TAMAMLANAN’ MAAŞ OLMAMALI

Son altı aylık enflasyon farkının yüzde 37.56 açıklaması yapıldıktan sonra emeklide bekleyiş başladı.

Asgari ücretin 17 bin lira açıklanmasından sonra kök maaşı 5.500 lira olan emeklinin aldığı 7.500 lira para enflasyon karşısında eriyişini arttırdı.

Asgari ücret(17.002) ve açlık sınırı(16.bin lira) çok altında kalan en az alan emekli maaşları için beklenti dana yükseldi.

Emekliler, ‘kök maaş’ denen rakamın belirlenmesi yanında, kök maaşın en az asgari ücrete tamamlanmasına da akıllarının ermediğini belirtiyorlar.

5.500 lira neden 7.500 liraya tamamlanıyor? Söylenen, aradaki fark hazineden borç olarak alınıp emekliye katkı yapılıyor.

Bu böyle ne zamana kadar devam edecek?

Neden, emekli maaşının ‘intibak’ denen yasa ile perçinlenmesi sağlanmıyor?

Çalışırken aldığı maaşı ödediği vergilerle kutsallaştıran emekli, kent yoksulu olmaktan kurtarılmalı,

Açlık sınırı ve asgari ücret ile olan fark kapatılmalı. Emekliye 8 bin lira seyyanen zam yapılıp, ‘insanca yaşayacağı’ bir sınıra çıkartılmalı.