Alaplı Ereğli yolunda heyelan! Alaplı Ereğli yolunda heyelan!

AK Parti İl Başkan Vekili Mustafa Çağlayan’ın finanse ettiği gazeteci Ali Rıza Tığ, seçim sonucunda ortaya çıkan başarısızlığın hesabının tamamını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a fatura ederek, Cumhurbaşkanı hakkında şok ifadelerde bulundu.
Mustafa Çağlayan’ın başarısızlığını gizlemek için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan Ali Rıza Tığ, yıllarca Mustafa Çağlayan tarafından finanse edilmişti. Seçim döneminde AK Parti’ye fahiş fiyata anket satan Ali Rıza Tığ’ın tüm anketleri yalan çıkmış, yüzde 17 fark ile seçimi kaybeden Ömer Selim Alan’ın seçimi kazandığını söylemişti. Ali Rıza Tığ’ın fahiş fiyatlı yalan anketlerinin ardından, seçimi kazandığını düşünen AK Parti teşkilatı, rehavete kapılmış ve seçim sonuçlarında tarihi fark yemişti.
Mustafa Çağlayan’ın parti bütçesinden finanse ettiği Ali Rıza Tığ, Mustafa Çağlayan’ın başarısızlığını gizlemek adına,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef alarak, skandal ifadeler kullandı.
Kaleme aldığı köşe yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan için ‘dayatmacı’ diyerek hakarette bulunan Ali Rıza Tığ’ın köşe yazısı hakkında Mustafa Çağlayan’ın vereceği tepki merak konusu.
İşte Ali Rıza Tığ’ın skandal ifadeler içeren köşe yazısı;
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart’ta sandıktan çıkan sonucu analiz etmeye çalışıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız, son dönemde "dayatmacı" bir kimliğe büründü!
Mesela, bize önce Hüseyin Özbakır’ı, ardından Muammer Avcı’yı dayadı!
Türkiye genelinde kim bilir hangi illere kimi dayadı?
Mesela, Ankara’da Melih Gökçek’i, İstanbul’da Kadir Topbaş’ı istifa ettirdi, belediyeleri kaybetti!
AK Parti, bu hareketten sonra irtifa kaybetti!
Ankara’ya Mehmet Özhaseki’yi getirdi, kaybetti! Keçiören’den Turgut Altınok’u getirdi, hem Keçiören’i hem Büyükşehir’i kaybetti!
İstanbul’a Binali Yıldırım, sonra Murat Kurum’u getirdi, kaybetti!
Bu halk; 22 yıldır, koşulsuz, şartsız Recep Tayyip Erdoğan’a destek verdi.
Bir işletme düşünün...
Üretimde aksamalar oluyor.
Kasada para azalıyor.
Ödemeler dengesi bozuluyor.
Huzursuzluk artıyor.
Bu durumun sorumlusu olarak kapıdaki güvenlik görevlisini, personel müdürünü, muhasebe müdürünü, aşçıyı, garsonu sorguluyoruz!
Bu gazeteyi düşünün...
Ekonomik sıkıntıdan muhabiri sorumlu tutabilir miyim?
Yazı işleri müdürünü sorumlu tutabilir miyim?
Muhasebe müdürünü sorumlu tutabilir miyim?
Sorumlu benim...
Ama ülkemizde kötü gidişin faturasını kimse kendisine kesmez!
Ben, muhabiri atarım.
Esnaf, kasiyeri atar.
Market, raf elemanını atar.
Öyle yapmayalım...
Hepimiz sorumluyuz.
Ama birinci sorumlu, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Buna "evet"sek konuşalım...
Değilsek, herkesin bayramı mübarek olsun.
Çocuklarını kamuda sınavsız-mülakatsız işe koyan milletvekili suçlu değil, sandığa gitmeyen seçmen suçlu, öyle mi?
10 yıl AK Parti’ye sallamış adamı al, milletvekili yap...
Seçimi kaybedilince, sorumlu partiyi yönetenler olsun, öyle mi?
Sorgulama; aşağıda değil, yukarıda olmalı”