Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan hutbede, vatan sevgisinin derin anlamı vurgulandı ve bu toprakların ecdat yadigârı ve kutsal emaneti olduğu belirtildi.
Hutbede, vatan sevgisinin sadece bir toprak parçasıyla sınırlı olmadığı, aksine ecdadımızın kanlarıyla yoğrulmuş bir değer olduğu ifade edildi. Vatanımızın, özgürlüğümüzün ve huzurumuzun teminatı, kimliğimizin şekillendiği yuvamız olduğuna dikkat çekildi. Peygamber Efendimiz (S.A.S)’in vatan için nöbet tutanları müjdeleyen hadisleri, vatan sevgisinin dinimizin temel unsurlarından biri olduğunu ortaya koydu.
İstiklâl Marşımızın satırlarında vatan sevgisinin derinliği ve kutsallığı dile getirildi. Şairimizin, vatan uğruna her şeyin feda edilebileceğini belirttiği mısralar, milletimizin vatan sevgisini ve mücadelesini yansıtıyor. Bizler, vatanı savunmayı kutsal bir görev kabul ettik ve imanımızdan aldığımız güçle her türlü zorluğun üstesinden geldik.
Hutbede, zaferlerimizi ve mücadelelerimizi yönlendiren ruhun Yüce Dinimiz İslam’a olan bağlılık olduğu belirtildi. Bu ruhun özünde, Allah’a olan derin sevgi, Peygamber Efendimiz (S.A.S)’e duyulan muhabbet ve salih ameller yer alıyor. Bu değerler ışığında tarih boyunca medeniyetler kurduk ve dünyaya iyiliği yaydık.
Bugün üzerimize düşen görev; bizi millet kılan bu ruhu yaşatmak ve çocuklarımıza, gençlerimize İslam’ın ve Peygamber Efendimiz (S.A.S)’in değerlerini öğretmektir. Ecdadımızın aziz hatırasına ve şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri değerlere sahip çıkmak, vatanımızın birliğini ve milletimizin güvenliğini korumak için sorumluluklarımızı yerine getirmektir. Fitne ve fesat tohumlarına karşı uyanık kalmak, kardeşliğimizden taviz vermemek gerekmektedir.
Bu vesileyle, Bedir’den Malazgirt’e, Çanakkale’den 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne ve 15 Temmuz’dan günümüze kadar vatanımız için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi ve devlet büyüklerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz.
(Haber-Ercan Demir)