Özellikle zaman zaman bel altı söylemleri ve şantaj kokan yazılarıyla kamuoyunda bilinen Karamalak’ın, Belediye Başkanı Tahsin Erdem’e yönelik yazılarında kullandığı ifadelerin, Basın Meslek İlkeleri’ni ihlal ettiği değerlendirildi. Mahkeme bu kınama cezasını bilir kişi olarak kabul edeceğinden Tahsin Erdem’in mahkemeye başvurması sonucu Batuhan Karamalak’ın hakeret suçundan da ceza alınacağı tahmin ediliyor. Batuhan Karamalak daha önceden de okul müdür yardımcısına şantaj yapma suçundan 10 ay hapis cezası almıştı!
TAHSİN ERDEM NEDEN ŞİKAYETÇİ OLDU
ZONGULDAK’ta yayınlanan PUSULA gazetesinin internet sitesinde Batuhan Karamalak imzasıyla 05.07-2024 ve 21.08.2024 tarihleri arasında “Sayemde Ami meşhur oldu, Canlıyı diriyi bitirdi gözü mevtaya dikti” “Gördünüz mü Citroen Ami’nizi” “Erdemli erdemli kayalım!” “Habil misin Kabil mi? Belki Şirinleri bile görebilir/ Erdemli sinekçilik” “En iyi Vakfıkebirli, Vakfıkibirsiz olanıdır!” “Adil Bahadır’ı değil, Tahsin Erdem’i tehdit ediyorlar” “Tahsin Erdem’deki ego Zonguldak’ın dağlarından büyük” “Atınç Kayınova,- Fırat Birkan, Mustafa Özdemir- Akın Kavi, Bağ- Gül, Susamcık” “Zonguldak’ın Sikh’leri” başlıklı köşe yazılarında Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in avukatı Tarık Korkmaz, Basın Konseyi’ne 28.08.2024 tarihinde yaptığı başvuruda, şikâyet edilen yazarın gerçek olmayan iddialarla sistemli olarak kaleme aldığı köşe yazılarında müvekkilinin saygınlığına ve kişilik haklarına saldırdığını iddia etmiştir. Söz konusu köşe yazılarını da gönderen şikâyetçi başvuruda özetle şu ifadelere yer verilmiştir:
“Şikâyetçi müvekkil, Zonguldak Belediye Başkanlığı görevini yürütmektedir. Gerek seçim döneminde gerekse de sonraki dönemde şikâyet edilen gazeteci tarafından müvekkil ile ilgili gerçeklik taşımayan ve basın, düşünce ve ifade özgürlüklerini aşacak seviyede sistemli şekilde köşe yazıları ve haberler yayınlanmaya başlamıştır. Söz konusu içerikler toplum nezdinde hakaret olarak algılanan ve kişinin şeref, onur ve haysiyetini zedeleyecek boyutlardadır.
Bahsi geçen köşe yazıları Basın Meslek İlkelerinin 4. ve 6’ncı maddelerine aykırılık teşkil etmektedir. Anılan sebepler ile ilgili Kurullarınızca söz konusu ihlallerin tespiti ile ilgilileri hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımızla talep ederiz.”
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ
Şikâyet edilen Pusula gazetesi internet sitesi yazarı Batuhan Karamalak’ın 05.07.2024 ve 21.08.2024 tarihleri arasında yayınladığı 9 köşe yazısında şikâyetçiyi konu ettiği bölümler özetle şöyledir:
05.07.2024 tarihinde “Sayemde Ami meşhur oldu. Canlıyı diriyi bitirdi gözü mevtaya dikti. Çukurambar mevsimleri” başlığı ile yayımlanan köşe yazısında, Belediye Meclisi toplantısını izlediğini ve orada karşılaştığı CHP’li bir üye ile otomobili konusunda sohbet ettiklerini belirttikten yazar, ardından belediye hizmetlerine zam kararlarını eleştirmiştir. Mezar fiyatlarına da zam yapıldığını söyledikten sonra “Tahsin Erdem hakikaten hesap biliyormuş. Başkan canlıyı diriyi bitirdi gözü mevtaya dikti” demiştir.
09.07.2024 tarihinde “Gördünüz mü Citroen Ami’nizi! Zonguldak’ta ölmek bile külfetli” başlıklı yazıda, GMİS öncülüğünde yapılan maden işçisinin yürüyüşüne değinen yazar, kortejin önünde kendisinin yazılarıyla meşhur ettiği Citroen Ami model otomobilin yer aldığını belirterek “Tahsin Erdem’in propaganda döneminde Uğur Tan’ın Citroen Ami’si baya çalışmıştı. Tahsin Erdem seçimi kazanınca işçiler de Ami ile yürüdü” demiştir. Yazıda, belediye hizmetlerine yapılan zamlar eleştirilerek “Belediyemiz bugün ilaçlama yapmış. Umarım bir sinek zammı ile karşı karşıya kalmayız” ifadesi yer almıştır.
11.07.2024 tarihinde “Erdemli erdemli kayalım” başlıklı yazıda ülke çapındaki yerel yönetim üst kuruluşlarında da görev alan şikâyetçinin Zonguldak Belediye Başkanı seçildikten sonra bir tek eser ortaya koymadığı; yaptığı zamlarla Zonguldak tarihine geçeceği ileri sürülmüştür. Belediye hizmetlerine yapılan zamları eleştiren şiirle biten yazıda, şikâyetçiye yönelik “Zonguldak halkı sadece zamma sahip oldu. Tahsin Başkan monarşide yaşasaydık zam padişahı olabilirdi” denilmiştir.
28.07.2024 tarihinde yayınlanan “Habil misin Kabil mi? Belki Şirinleri bile görebilir/ Erdemli sinekçilik” başlıklı yazının büyük bölümünde MHP İl ve ilçe yönetimlerindeki çekişmelere yer verilmiştir. Ardından belediyelerin yaptığı toplusözleşmelerde Zonguldak Belediyesi’nin bir belde belediyesinden düşük zam verdiği; sineklere karşı ilaçlamanın etkili olmadığı savunulmuştur. Şikâyetçinin adının da geçtiği yazının bu bölümünde “İlaçlar sinekleri öldürmüyor, biraz sersemletiyor… Yani sineklere keyif veriyor, kafa yapmalarını sağlıyor… Bu de ‘Erdemli sinekçilik’ oluyor galiba” denilmiştir.
31.07.2024 tarihinde yayınlanan “En iyi Vakfıkebirli, Vakfıkibirsiz olanıdır! Söz verdiysen tutacaksın hemşerim!”’ başlıklı yazıda, Zonguldak Belediye Başkanlığı makamına Doğu Karadenizli olmayanların oturamadığı, şikâyetçinin tatile giderken ekâleti Vakfıkebirli Adil Bahadır’a bıraktığı belirtilerek, “Erdemli belediyeciliğin yanına Adil belediyeciliği de getirmeli. Vakfıkibirli olmamalı… Koca kentte iki tane sulu gözümüz var. Tahsin Erdem ve Atığ Dökmeci. Makamlar adeta ağlama duvarına dönüştü” ifadesine yer verilmiştir.
07.08.2024 tarihinde yayınlanan “Adil Bahadır’ı değil, Tahsin Erdem’i tehdit ediyorlar/ Çok meraklıysan getir AMİ’ni” başlıklı yazıda, şikâyetçi tatileyken Zonguldak Belediye Başkanlığı’na vekâlet eden Ali Bahadır’ı ziyarete ettiğini belirten yazar, bunun rakip medya kuruluşlarında haber olmasını eleştirerek “Bunlara ne anlatsak anlamazlar. İdrar yolları değil idrak yolları tıkalı olduğu için kendimi yormayacağım” demiştir. Yazıda şikâyetçi ile ilgili olarak da “Aklınız bir tarafınızdan çıkıyor Tahsin Erdem bizle barışacak diye… Havlamalarının sebebi bu… Bence boyunu aşan işlere girme, sen başkanını yalamaya devam et” ifadeleri kullanılmıştır.
14.08.2024 tarihinde yayınlanan “Tahsin Erdem’deki ego Zonguldak’ın dağlarından büyük/ Susamcık!” başlıklı yazıda, Zonguldak Belediyesi’nin kentin muhtelif yerlerinde asfaltlama çalışması başlattığı, bunu şikâyetçi izindeyken vekâlet eden Ali Bahadır’ın sayesinde gerçekleştiği savunulmuştur. Yazıda asfaltın Özel İdare’den temin edildiği bilgisi verilerek şikâyetçiye yönelik “Haliyle aklımıza para yok diye ağlayan Tahsin Erdem geldi. Biliyorsunuz başkanlık makamı Yahudilerin kutsal olan ağlama duvarına dönmüştü… Bunu Tahsin Erdem yapamazdı. Çünkü kendi hırsı ve kibiri Zonguldak çıkarlarının önünde. Tahsin Erdem’den bu memlekete bir gram fayda gelmez… Tahsin Erdem’in ego dağlarının rakımı, Zonguldak dağlarından büyük. Kendi içtiği rakısından küçük” denilmiştir.
15.08.2024 tarihinde yayınlanan “Atınç Kayınova,- Fırat Birkan, Mustafa Özdemir- Akın Kavi, Bağ- Gül, Susamcık” başlıklı yazıda, şikâyetçinin yerine vekâlet bıraktığı kişilerin tartışıldığı ileri sürülerek, “Zonguldak Belediyesi’nde Ail Bahadır’ın aldığı vekâletten sonra kızılca kıyamet koptu, ‘Tahsin Erdem’in tembelliğini ortaya çıkarıyorsun, hainsin’ diyen tayfa oluştu” denilmiştir. Yazar kimlere vekâlet verileceğine ilişkin kişisel görüşlerini paylaştıktan sonra şikâyetçiye yönelik “Bu ikiliye Tahsin makam vermez… Tahsin başkan bu fragmanı Zonguldak’ta izletmez” ifadelerine yer verildikten sonra kentteki bazı meslektaşlarına ‘Susamcık’ hitabıyla eleştirilerde bulunmuştur.
21.08.2024 tarihinde yayınlanan “Zonguldak’ın Sikh’leri. Cevher Har’da insan darda işlenir” başlıklı yazısında, Zonguldak’ın tarih boyu çeşitli inanç akımların ve dinlerin etkisinde kaldığı, şimdi ise Hinduizm ile Müslümanlığın karışımı olduğunu iddia ettiği “Sikhizm” in moda olduğunu söyleyen yazar, “Bu dine inanlara ‘Skih’ ismi veriliyor. Zonguldak’ta ‘Sikh’ ‘Sikh’ konuşanlar var. Bunlara medyada da denk gelebiliyoruz. Aslında bunlar kendilerini peygamber falan ilan edecekler” ifadelerini kullanmıştır. Yazıda şikâyetçiye yönelik “Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem geldiği günden bu yana para yok diye ağlıyor. Yani öyle bir boyuta geldi ki Yahudilerin kutsal mekânı ağlama duvarı değil, belediye başkanlık makamı olacak… Tahsin Erdem bu dar boğazdan çıkacak reçeteyi icat etmek zorunda. Ağlamakla olmaz” ifadeleri yer almıştır.
Şikâyete konu olan ve yukarıda özetlenen köşe yazılarında Zonguldak Belediye Başkanı olan şikâyetçinin icraatları ve belediye hizmetlerine yapılan zamlar konu edilmiştir. Şikâyetçi kamusal göreve seçilen bir siyasetçidir. Siyasetçilerin, kamu görevi yapanların ve toplumda tanınan kişilerin, kendilerine yöneltilen ağır ve sarsıcı eleştirilere tolerans göstermeleri gerekir. Bu yönüyle yazarın, şikâyetçinin seçim vaatlerini yerine getiremediğini iddia etmesinde, yönetim tarzını beğenmeyip eleştirmesinde sorun yoktur. Ancak 9 köşe yazısından “Sayemde Ami meşhur oldu” “Adil Bahadır’ı değil, Tahsin Erdem’i tehdit ediyorlar” “Tahsin Erdem’deki ego Zonguldak’ın dağlarından büyük” “Atınç Kayınova.. Susamcık” ve “Zonguldak’ın Sikh’leri” başlıklı yazılardaki cinsellik çağrıştıran ve argo sözcüklerin kullanılması sorunludur. Köşe yazarı mizah ve espri yapacaksa zekice yapmalı ve temiz bir üslup kullanmalıdır. Şikâyet edilen yazar ise kendine göre bir mizah anlayışı ortaya koyarak cinsellik ve argo sözcüklerle okuru irite edici ifadeler, kaba üslup kullanmıştır. Yazarın şikâyetçiyi “Canlıyı diriyi bitirdi gözü mevtaya dikti… Tahsin Erdem’in ego dağlarının rakımı, Zonguldak dağlarından büyük, kendi içtiği rakısından küçük… Tahsin Erdem’in tembelliğini ortaya çıkarıyorsun” ifadeleriyle hedef alınması; kendi meslektaşlarına yönelik “İdrar yolları değil idrak yolları tıkalı… Yine Aklınız bir taraftan çıkıyor… Zonguldak’ta ‘Sikh’ ‘Sikh’ konuşanlar var” ifadelerini kullanması, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşan etik ihlali olarak değerlendirilmelidir.
Açıklanan bu nedenlerle yukarıda başlıkları belirtilen 5 köşe yazısında, Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü maddesinin ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilen hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 4’üncü maddesini ihlalden ‘UYARI’ kararı alınmasını öneririz.
YÜKSEK KURUL DEĞERLENDİRMESİ
Yüksek Kurul, 02.10.2024 tarihinde yaptığı toplantıda şikâyet başvurusunu görüşmüştür. Genel Sekreterlik raporunun okunmasının ardından söz alan üyeler yazılarda etik ihlali yapılıp yapılmadığı konusunda farklı görüş savunmuştur.
Etik ihlali yapıldığı görüşünü savunan çoğunluk, rapordaki tespitleri genelde isabetli ve yerinde bulmakla birlikte, ancak Basın Meslek İlkeleri’nin tek maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle alınacak karar önerisini yetersiz bulmuştur. Bu görüşteki üyeler, şikâyet edilen yazılarda mizah görünümü altında, cinsellik çağrıştıran küfür ve argo sözcüklerle bayağılığın öne çıkarıldığını, bunun gazetecilikle sorumluluğu ile bağdaşmadığını vurgulamıştır. Gazetecilikte böyle bir dil kullanılamayacağı gibi, kamuya yönelik hiçbir yayında bu seviyeye inilmesinin kabul edilemeyeceği üyeler tarafından dile getirilmiştir.
Buna karşın bazı üyeler ise yazıların münasebetsizliği konusunda hiçbir tereddüt bulunmadığını, ancak yine de eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırları içinde değerlendirmenin uygun olacağı görüşünü savunmuştur.
Yüksek Kurul, şikâyet edilen yazılarda Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edilen maddeleri ile şikâyet edilen hakkında alınacak kararı da tartışmıştır. Çoğunluk, şikâyet edilen yazılarda Basın Meslek İlkeleri’nin 4’üncü maddesinin yanı sıra 12’nci maddesinin de ihlal edildiği ve yazar hakkında ‘kınama’ kararı alınması yönünde görüş bildirmiştir.
Müzakerenin tamamlanmasının ardından oylamaya geçilmiştir. Yüksek Kurul, şikâyet edilen köşe yazılarında Basın Meslek İlkeleri’nin, “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü;
“Gazeteci görevini, taşıdığı görevin saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumla yapmaktan sakınır” şeklindeki 12’inci maddesinin ihlal edildiğini OY ÇOKLUĞU ile saptamış, OY ÇOKYLUĞU ile ‘KINAMA’ kararı almıştır.
Sonuç olarak, şikâyet edilen Zonguldak’ta yayınlanan Pusula gazetesi yazarı Batuhan Karamalak hakkında, Basın Meslek İlkeleri’nin 4 ve 12’nci maddelerini ihlalden OY ÇOKLUĞU ile ‘KINAMA’ kararı verilmiştir.