Atı alan Üsküdar'ı geçti - Ne güzel işte işsiz kalmazsın!

Zonguldak İl Özel İdaresi’ne alınan 30 işçi için aylar öncesinden yazdığımız "torpil iddiaları" gündemdeki yerini koruyor.

Ancak ortada büyük bir sorun var: Atı alan Üsküdar’ı geçti!

Evet, yanlış duymadınız, torpil söylentileri artık destan yazıyor, fakat henüz kimse harekete geçmedi.

Yani imzalar atıldı, iş bitti.

Muhalefet sınıfta kaldı.

Seçmeninin hakkını koruyamadı.

Vali Bey, Osman Hacıbektaşoğlu, sürece olan güvenini hiç saklamadı: “Arkadaşlar, süreç şeffaf ilerliyor. Kurayla dozer operatörü alacağız, sizce mantıklı mı? Dozer sürebiliyor mu, kullanabiliyor mu? Biz her adımı kayıt altına alıyoruz, güvenin!” dedi.

Ama sonuç: Vatandaşın güveni, kandırılmaya dönüşmüş durumda.

Şimdi durup bir düşünelim, "Vatandaş devletine, valisine güvenmeyecek de kime güvenecek?"

Bunu da kimse yanlış anlamasın, çünkü bu liste tam anlamıyla hayatın doğal akışına aykırı!

Vallahi billahi, bu işte torpilin ağa babası var.

Biz torpil var diyoruz, tesadüf diyen çıkarsa buyursun, dava açsın!

Gidelim yargı önüne, soralım hakime: “Bu iş torpil mi yoksa tesadüf mü?” diye.

Ama biz bu davadan eminiz: Torpilin ağa babası var...

Bir de şu medya konusu var ki kahkahalarla güldürür adamı!

Bazı basın mensupları İl Genel Meclisi önünde 50-100 lira harçlık alıp sessizliğe bürünüyor.

Harçlık çetesi, maşallah tam iş başında.

Biz en son 50- 100 lira aldıklarını biliyorduk ama “Acaba bu harçlık kaç lira oldu?” diye sormak lazım.

Vallahi biz onları iyi biliriz!

İl Genel Meclisi önünde köşe kapmaca oynayıp da harçlık peşinde koşanları bir gün çayımı içmeye gelinde ben size anlatayım.

Bakın yapılan bu torpil, Zonguldak’ın kalbine demir attı!

Ama unutmayalım ki gerçekler elbet bir gün ortaya çıkar.

İşte o zaman kimse Üsküdar’ı değil, sırat köprüsünü geçemeyecek.

Artık güveneceğimiz tek yer kaldı, ilahi adalet!

“NE GÜZEL İŞTE İŞSİZ KALMAZSIN!”

Zonguldak’ta turizm niye gelişmiyor diye devamlı soruyoruz.

Fakat turizmin gelişmesi için de hiçbir şeyde yapmıyoruz.

Hatta yapmak isteyene de mani oluyoruz.

Bakın ben bu yaz tatilimin çoğunu Bartın – Amasra’da geçirdim.

Öyle güzel mekanlar var ki insanın parası olduktan sonra ayrılası gelmiyor.

“Bu mekanlar neden Zonguldak’ta yok” diye çevreme hayıflandım.

Bakın bugün Zonguldak’ta 9 tane alkollü ve canlı müzik olan mekan açılmak isteniyor.

Buna bile karşı çıkanlar var.

Belediye bu iş yerlerinin ruhsat işini bir daha ki belediye meclis toplantısına bıraktı!

Fakat bazı yerler bu ruhsat işini beklemeden açılışını yaptı ama büyük ihtimalle de bu 9 iş yerinin ruhsatı belediyeden geçeceği düşünülüyor.

Fakat bazı medya kuruluşları Tahsin Erdem’e olan kinlerinden dolayı bu iş yerlerine bile iftira atıyorlar.

Neymiş bu iş yerlerinde konsomatris çalıştırılacakmış?

Bunu diyen bu kişilere şunu söylüyorum.

“Ne güzel işte işsiz kalmazsın! Dün otobüste oynuyordun, bugün mekanlarda oynarsın!"

Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti’nin üstünde açılan ve en üskatının kaçak olduğu iddia edilen mekanda da her akşam dansöz oynuyor!

Sizin mantığınıza göre burası da mı pavyon!

Yine diyorum bu 9 mekanın açılması Zonguldak akşamlarına renk katacaktır.

Rekabetten dolayı fiyatların düşmesine neden olacaktır.

Ben, açılan 9 iş yerine de şimdiden hayırlı olsun diyorum.

Daha fazla mekanın açılması gerektiğini düşünüyorum.

Bizim Amasra’dan fazlamız var, azımız yok!

Son olarak bir şarkı sözü ile bitirmek istiyorum diyecekleri mi?

“Renklensin gecelerimiz
Sevmeyi biz beceremedik, aşkım
Solmasın hiç neşeli yüzün
Gel hadi şerefine içelim, bu aşkın”