Genel

Araştırma Görevlilerine mobbing iddiası!

Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Şahin Ören, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karadeniz Ereğli Turizm Fakültesinde fakülte dekanının son 1.5 yıldır fakülte tarihinde emsali görülmemiş sorunlara sebebiyet verdiğini iddia etti.

Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Şahin Ören, ZBEÜ Ereğli Kampüslerinde neler oluyor? Başlığıyla yaptığı yazılı açıklamasında şunları ifade etti:

“Varan 1: Turim Fakültesi
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karadeniz Ereğli Turizm Fakültesi dekanı Prof. Dr. Mehmet Pekkaya son 1.5 yıldır fakülte tarihinde emsali görülmemiş sorunlara sebebiyet vermiştir. Bu süreçte bugüne kadar hiç yaşanmamış pek çok sorun ortaya çıkmıştır. Üniversitenin İktisadi İdari Bilimler Fakültesinde görev yapmakta olan ve kariyeri boyunca neredeyse hiçbir yöneticilik görevi üstlenmemiş olan Pekkaya’nın yaptığı uygulamalar, makamının gerektirdiği mevzuat bilgisinden yoksun ve rencide edicidir. Bu uygulamalar fakülte bünyesinde görev yapmakta olan akademisyenler üzerine mobbing olarak değerlendirilmiş ve iş barışını bozacak nitelikte büyük tartışmalara sebep olmaya başlamıştır. Birçok akademisyen eğitim öğretim faaliyetlerini yürütemez hale geldiklerini belirtmişlerdir. 
Fakülteye Uğramıyor
Pekkaya, dekanlık görevini üstlendiği Karadeniz Ereğli Turizm Fakültesi’ne haftada bir ya da çok daha seyrek aralıklarla uğramakta iken fakültede görev alan akademisyenlere görevleriyle ilgili her türlü zorluğu çıkarmaktadır.   
Araştırma Görevlilerine Yoğun Baskı
Fakültede görev yapan akademisyenler tarafından Pekkaya’nın hukuki açıdan hiçbir şekilde hakkı olmayan uygulamalar ile fakülte içerisinde aşırı dereceye varan bir mobbing havası estirdiği ifade edilmektedir. Mesela bu sayın Pekkaya, Araştırma görevlilerini sabah 8.30 itibariyle defalarca üstelik görüntülü aramış, bu görüntülü aramalara araştırma görevlilerinin tanımadığı üçüncü bir numarayı da ekleyerek fakültenin bayan araştırma görevlilerini son derece tedirgin etmiştir. Ayrıca kadın araştırma görevlilerinden neden görüntülü aramaları açmadıkları ile ilgili soruşturma olmaksızın usulsüz şekilde savunma yazısı talep edilmiştir..Soruyorum şimdi sizlere “bir akademisyen, hatta kadın bir akademisyen tanımadığı ya da tanıdığı birinin görüntülü aramasını cevaplamak zorunda mıdır? Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır? Makam ve mevkisini kullanarak bir başkasını görüntülü arama cesaretini kim ya da kimlerden almaktadır? Eğer bu uygulamaları talimatla yapıyorsa bu talimatı kimler vermektedir? Yok eğer kendi öz iradesiyle yapıyorsa bu kişinin değil bu makamda, insan ilişkilerinin bulunduğu hiçbir yerde bulunmaması gerekmektedir.”
Bununla da yetinmeyen Pekkaya Türkiye’de belki de ilk defa üniversitede araştırma görevlilerinden yaptıkları işleri dakika dakika rapor etmesini isteyen bir çizelge göndererek adeta bir işçi gibi mesai saatlerini ölçme girişiminde bulunmuştur. 
Öğretim Üyelerine Hukuksuz Uyarı ve İkazlar
Dekan Pekkaya’nın sadece araştırma görevlilerine değil,bölüm başkanları ve diğer öğretim üyelerine de sürekli olarak hiçbir hukuki geçerliliği olmadığı gibi usulen yanlış şekilde “uyarı” ve “ikaz” başlıkları altında yazılar göndermektedir ve akademisyenlerin çalışma motivasyonlarını deyim yerindeyse bitirmiştir. Akademisyenler zamanlarının önemli bir bölümünü de bu keyfi ikaz ve uyarılara cevap vermekle geçirmektedirler. Yapılan bu ikazlarda öğretim üyelerine de ayrıca iftiralar atılmıştır. Değerli basın mensupları bu dekanın yaptıklarını tek tek açıklamak istesem saatler süreceğinden kuşkunuz olmasın. Bunlarla ilgili detaylı bilgileri ilerleyen günlerde tekrar açıklamayla duyuracağız.
Değerli basın mensubu arkadaşlar, sizlere çok önemli bir konu hakkında da kısa bir bilgi vermek istiyorum. Ereğli kampüsünde yer alan Ereğli Eğitim Fakültesi, Denizcilik Fakültesi ve Ereğli MYO birimlerimizde de devletimizin bütünlüğünü bozan yapılanmaların tekrardan faaliyete geçtiği ile ilgili bilgiler gelmektedir. Gelen bu bilgiler toplanarak devletimizin bazı birimlerine de iletilmiştir. İlerleyen süreçte bu konu özelinde yapılacak açıklamalarımızı takipte kalın. Bu durum milli olayların en önemli temsilcisi olan sendikamızın kesinlikle karşısında duracağı bir dava olacaktır.”