ANLAMSIZLIK VE HÜKÜMSÜZLÜK

Dün akşam saatleriydi.
Usta meslektaşımız Fatih Altaylı’nın sorularına yanıt vermeye gayret eden İYİ Parti lideri Akşener’e verdik kulaklarımızı.
İki saat kadar süren program boyunca, deneyimli siyasetçinin dile getirdiklerini yorumlamak saygıdeğer kamuoyunun önceliğidir. Her seçim sath-ı mahallinde olduğu gibi bugünlerde de konuşma hakkı onlarındır.
Bizim için detay, yayının son dakikasında söylenenlerdir. Altay’lının; “Son birkaç gündür bizi hop oturtup hop kaldırdınız.”, sözüne Akşener tarafından verilen; “Bir daha yapmayacağım. Söz!”, cevabıdır.
Akşener gibi deneyimli bir siyasetçinin bu cevabını, Türk siyasetinin son günlerde nadir görülebilen “özeleştiri” kültürüne en güzel örneklerden biri olarak değerlendirmek gerekmektedir.
*
Gündüz saatlerindeki iki grup toplantısına gelince…
*
CHP için, tarihinin en önemli birleşimlerinden biri olarak kabul edilen grup toplantısında, salonu dolduranların yüreklerinden gelen; “Bir veda busesi bırak giderken; hep adını anan dil hatırına.”, sözüyle bezenmiş hoş seda, duygusal anların yaşanmasına etki etti. 13. Cumhurbaşkanı Adayı olarak açıklanan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık on beş dakikalık konuşmasını da parti tarihinin ve genel başkanın siyasî kariyerinin en muhteşem cümlelerinden bazılarını barındırdığını söylemek isterim.
Kendisine yakışan ifadeleri ve bir konuşma üslubu ile milletinin karşısına çıkan Bay Kemal, sözlerinin sonunda, yürekten istediği helalliğe uygun bir yanıt almıştır.
*
Mevcut iktidarın ortağı MHP’de elbette Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin ne diyeceği merak ediliyordu. İYİ Parti liderine dakikalarca eleştiri getirmesini yadırgamamak lazım; zira MHP’nin asıl rakibi CHP değil İYİ Parti olduğu için, kümede kalma mücadelesi verecek takımları andıran bu ekipten birinin liderinin diğerine yüklenmesi olağan bulunmalıdır. Buna rağmen, daha iki hafta kadar önce, İstanbul’da oynanan maçlarında bazı taraftarlarının hükumeti istifaya davet etmelerini gerekçe göstererek Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüplerinin yönetimlerini milletin önünde hedef haline getirmek isteyen, bu sloganların sonra erdirilmesi ya da önlenmesi için de aba altından sopa göstermeyi ihmal etmeyen Devlet Bahçeli, bu hafta sonu oynanan Bursaspor_Amed maçında çıkan tribün olayları ve saldırganlıkları için Bursaspor taraftarını tebrik edince hepimizin devreleri yandı. Birkaç dakikalık istifa tezahüratını gerekçe göstererek Beşiktaş JK üyeliğinden istifa edecek noktaya gelen Bahçeli’nin, tribünlere Yeşil ve beyaz Toros posterlerini sokacak kadar garip bir düşünceye kapılmış saldırganları tebrik edecek duygusallığa nasıl kapılabildiğini anlamak hiçbirimiz için kolay değil. Sporun kardeşlik bağına olan inançlarını dile getirmeye devam eden bizler, Bursa’daki tribün terörü için başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili ve sorumlu makamların gereğini yapmalarını isteyip beklerken, Bahçeli’nin bu sözlerinden sonra, gözaltındaki dokuz taraftarın salıverilmesini tarih unutmayacaktır.

Sözlerimizden Alınanlar…
Bundan bir önceki yazımızda, CHP’nin muhtemel Zonguldak Milletvekili Adaylarını yorumlarken paylaştığımız bazı cümleler, kimilerini üzmüş.
Bizler, kalemlerimiz için ayrılan bu köşelerde zaman zaman kendimize ait düşünce ve yorumlara ağırlık veririz ki, sözlerimiz tamamlanırken de okurumuza en doğru yorumu kendilerine bıraktığımızı hatırlatmayı da unutmayız.
CHP’nin Karadeniz Ereğli’deki aday adayları arasında en canhıraş biçimde mücadele eden isimlerin başında mevcut Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın eşi, 24. Dönem Zonguldak Milletvekili Adayı Neriman Posbıyık’ın geldiğini söylememek veya bu gerçeği kamuoyundan gizlemek koskocaman bir ayıp olur. Bu ayıba asla vücut vermem. Buna rağmen, ne yaparsa yapsın, isterse Zonguldak’taki tüm seçim çalışmalarının harcamalarını kendisi üstlensin, Neriman Posbıyık’ın bu listeye girme şansı asla yok. Zira kurumsal hafıza asla unutmadığı gibi, 2019 yılında, sadece kendisinin Karadeniz Ereğli İlçe Başkanlığı adaylığına izin verilmediği için genel başkanları Kılıçdaroğlu’nu antidemokrat bir başkan olarak lanse eden hanımefendiyi CHP’nin hafızası da unutmadı.
*
Sadece Neriman Hanım mı…? Zonguldak’ta siyasetten koparılması taban tarafından istenmiş Hakkı Güney gibi eski il başkanlarının gölgesinde filizlenmeye çalışan, milletvekili adaylığını, ailesinin ve şahsının malvarlığı ile sağlamaya gayret eden sözde bir platformun temsilcisi sayın Safiye Karaarslan’ın da adaylık için zerrece şansı yok. 4 veya 5. sırada ödül takdimi yapılmak istenirse, öpsünler de başlarına koysunlar. 
*
Bu gerçekleri ortaya koymak bizi kimsenin düşmanı yapmaz; dolayısıyla da bahse konu isimlerin sempatizanı ya da yol arkadaşı olan kimselerin, bu sözlerimizden rahatsızlık duymaları olağansa da, farklı bir tez öne sürülemedikçe, klavyelerinden dökülen cümlelerin anlamsızlığı kadar hükümsüzlüğü de geçerliliğini muhafaza edecektir.