"Sorumlular cezalandırılmalı, tekrarlanması önlenmeli" "Sorumlular cezalandırılmalı, tekrarlanması önlenmeli"

Zaimoğlu yapmış olduğu açıklamada; “Yine aylardan kasım AK Parti Kasım ayının sendromu yaşıyor bilmiyorum. Tesadüf mü oldu onu da bilmiyorum. Her 10 Kasım'da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e milletimiz sahip çıktıkça ve bu sahip çıkma coşkuya dönüştükçe ve çığ gibi büyüdükçe AKP'ye bir haller oluyor. Kasım ayı sendromuna düşüyor. Bu nereden çıktı diyeceksiniz. 2006 Kasım yıkıldı. 2017 Kasım kılıç sinemasının yıkılması. 2022 Kasım Üzülmez İlkokulu'nun yıkılması. 2023 bu Fevkani Köprüsü'nün yıkılması. AKP yöneticileri sözde Atatürk'ü son zamanlarda savunmaya kalkan oy avcılığı yapan bu arkadaşlarımız ulu önder sevgisini ve Mustafa Kemal sevgisini gördükçe cumhuriyet değerlerini yıkmak için sanki Zonguldak'taki cumhuriyet kazanımlarını yıkmak için özel bir çaba içerisinde. Buradan geliyoruz. Yine aylardan Kasım'a devam ediyoruz. 24 Kasım. Dünkü konu yirmi iki Kasım. A tipi Misafirhanesinin. Sözüm ona Kültür Müdürü tarafından kütüphane yapılması.  Şimdi bugün itibariyle bu A tipi misal bugün itibariyle söylüyorum. Halen daha genel müdürlüğüne ait. Şu an itibariyle. Burada görüldüğü üzere. Fakat şu bilgiye de sahip. Kültür Bakanlığı, enerji bakanlığından burayı istedi. Bu da doğru bir bilgi. Şimdi buradan devam edelim. Buranın enerji bakanlığından, Kültür Bakanlığına devrilip ben eleştirmiyorum ve doğru da buluyorum. Kültür Bakanlığına devredilebilir. Çünkü niye? Bura kültür yeri zaten koruma altında olan bir yer. Bunda bir sıkıntı yok. Sıkıntı şu burası üçüncü derece doğal sit alanı sınırları içerisinde olan bir yapıdan bahsediyoruz. Burada aynı zamanda Avrupa Konseyi'nde doğal ve kültürel varlıkları koruma envanteri  koruma altına alınmış başka bir bilgiyle iş mefruşatı bütün ahşap kesimleri de 1947den  başlayarak 1950 biten bu misafirhanenin  ustalarımız tarafından el emeği el emeğiyle yapılmış bir yer. Çok önemli bir konu bu. Ve burası aslında A tipi misafirhane değil gerçek anlamda bir saray tırnak içerisinde mimarisini ve iç tamamen yerli ve milli olan bu yapıda iki tane İtalyan o dönemin en ünlü yatak odaları alınarak orada tefriş edilmiştir. Şimdi buranın koruma altında olması ve 2000 senesinden sonra kullanılmayışı nedeniyle de düzgün bir şekilde bakım yapılması dolayısıyla kendi güzelliğini ve donanımını şu anda muhafaza ediyor. Bizim eleştirdiğimiz, hayretle; karşıladığımız nokta şu; kütüphane bula bula burayı mı buldunuz? Burası saray niteliğinde koruma kurulu tarafından SİT alanı ilan edilmiş içerisine çivi dahil çakılması yasak olan bir yer. Şimdi normal akılla mantıkla yürüyoruz arkadaşlar! Burası kütüphane olduğu zaman buraya raf yapılması lazım. Efendim orta raf yaparız dese de tavana veya yere sabitlemeleri lazım. Dolayısıyla buranın dokusu bozulacak. Dolayısıyla SİT alanı anlamında bir handikap oluşacak. Başka bir nokta, kütüphane demek. İnsan popülasyonu demek dolayısıyla burada da aşınma ve erozyon çoğalacak. Bu yapı tahribat olacak. Yazıktır günahtır. Yani liyakatsiz insanların liyakatsiz insanların ortaya koyduğu şeylerle bu şehir uğraşmaktan artık bıktı. ‘Kız Meslek'le uğraşıldı. Yayla İlkokulu ile uğraşıldı. Orayla uğraşıldı burayla yeter. Neyle uğraşıyorsun? Ne istiyorsunuz bu Zonguldak'tan? Ne istiyorsunuz siz bundan? Yazıktır, ayıptır, günahtır. Yani hasbelkader iktidarı el ele geçirmişsiniz. Ne yaparsak doğrudur diye bir şey yok. Hiç mi akıl yok? Hiç mi mantık yok? Hiç mi bilim yok. Yapmayın. Bu konuda başta devlet aklını Zonguldak'ta temsil eden çok değerli Sayın Valimiz Osman Hacı Bektaşoğlu'na önemle ve hassasiyetle rica ediyorum. Lütfen bu duruma el koysun. İlgili bilim adamları ve uzman kişi bunları araştırma yapıp rapor haline getirdiğinde bu konuyu çözeceğinden adım gibi eminim. Şimdi eleştiriyi yaptık. Biz sadece eleştiriyle kalmıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak da bunun yerine öneri koymakla mükellefiz” dedi.

WhatsApp Image 2023-11-23 at 15.09.24

Editör: Alican Köse