Belediye Meclis Üyesi Aydın Arıcı’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
ZONGULDAK KAMUOYUNA
Öncelikle Zonguldaklı hemşerilerim ve tüm İslam âleminin Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını dilerim.
Yaklaşık 12 yıldır aktif siyaset yaptığım Ak Parti’de birlikte yol yürüdüğüm dava arkadaşlarım, bize güvenen insanlar, partim ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a duyduğum sorumluluk gereği düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Zonguldak Belediye Başkanlığı seçiminde görev süresince haksız, hukuksuz keyfi, kibirli ve halka tepeden bakan anlayışla kenti yönetmeye çalışan Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’a olan muhalif tavrım nedeniyle bu açıklamayı yapma zorunluluğu hissediyorum.
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” anlayışını şiar edinmiş bir partinin mensubu olarak Zonguldak’ta son dönemde yaşanan haksızlıkları görmezden gelmemiz, susmamız, seyirci kalmamızı bizden kimse beklememeli.
32 yıllık aktif siyasi yaşamımda birlikte hareket ettiğim insanlara mahcup olacak hiçbir olayın içerisinde olmadım bundan sonra da olmayacağım.
Peki neden Selim Alan’ı desteklemiyorum?
Gerek parti üyesi olarak seçim bölgem Karaelmas Mahallesi’nde, gerekse belediye meclis üyesi olarak görev yaptığım dönemde üzerime düşen sorumluluğu son ana kadar yerine getirmenin vermiş olduğu gönül rahatlığıyla yaşayan bir kardeşiniz olarak yarın neden Selim Alan’a destek vermeyeceğimi özetle anlatmak isterim.
1- Bu kararı almadan önce görüştüğüm, aklına ve vicdanına inandığım tüm arkadaşlarımız Sayın Selim Alan’ın kibri ve halka tepeden bakması nedeniyle parti tabanında oluşan tepkiyi dile getirdiler. Tüm uyarılarımıza rağmen halka karşı tutum ve tavırlarını değiştirmeyen sayın Selim Alan ile olan yol ayrılığımızın en önemli sebebi aslında budur.
2- Zonguldak Belediyesi’nde yapılan ihalelerde şeffaflık ilkesinin yok sayılması halkımızda ciddi bir güven sorunu yaratmakla birlikte önemli bir kamu zararlarına da neden olmaktadır.
3- Şöyle ki; yıkılmasını son derece doğru bulmakla birlikte Fevkanî köprünün hurdalarının 3,5 milyon gibi komik ve izahı mümkün olmayan bir paraya satılması, ihale günü ve sonrasında yaşayan şaibeler başta parti tabanımız olmak üzere Zonguldak kamuoyunda ciddi rahatsızlık yaratmıştır.
4- Yine imar vizyon planında yaklaşık 3000 vatandaşımızın mağdur edilmesi, ata topraklarını kaybetmesi partimize büyük zarar vermiştir. Hatta imar revizyon planını yapan Ankaralı firmanın değerli arazilerde hisse karşılığı imar tadilatı yapması bardağı taşıran son damla olmuştur.
5- Ak davaya hizmet etmiş bir çok insanı genel merkeze şikayet ederek görevden aldırmak için kumpas kuran, gazetelere manşet attıran Sayın Ömer Selim Alan kanıtlarıyla yaptıkları belgelenmesi rağmen susmayı tercih etmiştir. Bugün Ak dava için mücadele eden insanları geçmişte ispiyonlayarak, itibar süikasti yaparak siyasetten ekarte eden bir anlayışın bizim siyasetimiz de karşılığı yoktur. Bu tür insanlar bizim lider kadrolarımızda olamaz olmamalıdırlar.
6- Şahsımın yedek listeden meclise girmemesi için her türlü entrikayı yapan, milletin iradesini ve Karaelmas Mahallesi sakinlerini yok sayan Selim Alan, siyasetin tek kişilik bir oyun olmadığını er yada geç öğrenecektir. Sayın Selim Alan’ın şahsımı meclise aldırmak istememesinin sebebi 40 bin TL karşılığında işe adam alınmasını deşifre etmem ve bununla mücadele etmemdir.
7- Sadece ben değil benim gibi bir çok belediye meclis üyesi arkadaşımız, parti yöneticimiz ve partilimizi kişisel hırs ve ihtirasları yüzünden kıran, küstüren Selim Alan en büyük zararı partimize vermiştir.
8- İşsizliğin ve yoksulluğun siyasette önemli bir kriter olduğu bir dönemde sayın Selim Alan’ın aynı aileden 3 kişiyi Zonguldak Belediyesine alması benim gibi birçok vatandaşımızı da üzdüğü gibi kamu vicdanında derin yaralar açmıştır. Son dönemde seçilme kaygısıyla yaptığı adaletsiz uygulamalar partimize yoğun tepkiye sebep olmuştur. Biz bu adaletsiz düzenin içinde olmayı reddettiğimiz için bugün karşısındayız. İş isteyen vatandaşa “git limon sat” diyen anlayışı şiddetle reddediyor ve kabullenemiyorum.
9- Son olarak geçtiğimiz günlerde bazı köşe yazarlarının makalesine konu olan iddialar maalesef inandığımız davada kabul edemeyeceğimiz olaylardır. Her fırsatta davayı ağzına sakız eden Zonguldak Belediye Başkanının makam arabasına üniversite öğrencisi trans bir bireyin gece yarısı binerken görüntülenmesi ve bunun gazete sütunlarında yer bulması, Sayın başkana güvenerek oy veren binlerce Ak Partili’yi derinden yaralamış ve vebal altında bırakmıştır. Konuyla ilgili fotoğraf ve belgeleri gözleriyle gören, iftiranın en ağır günahlardan biri olduğunu bilen bir kardeşiniz olarak yazıyorum bunları.
10- Yukarıda belirttiğim tüm bu nedenlerden ötürü yanlışa ortak olmayı reddediyor, bu kirliliğe oy vererek vebal altında kalmak istemiyorum.
Kamuoyuna saygılarımla…”