Döviz kurunun aşırı yükselmesi, akaryakıttan elektriğe, doğalgazdan her türlü malzemeye gelen aşırı zamlar diğer sektörlerde olduğu gibi İnşaat Sektörünü de çok olumsuz etkilediğini belirten Hamzaçebi; “Ekonomi yönetiminde yapılan yanlış uygulamalar yüzünden Çalışanların ve emeklilerin gelirleri enflasyon değerinin çok altında kalmıştır. Yediden yetmişe her şeye gelen zamlar yüzünden insanların alım gücü iyice azalmıştır. Benim gibi inşaat sektöründe çalışanlar gelecek için ümidimizi yitirmiş bulunmaktayız. Seçim atmosferine giren ülkemizde önümüzü aydınlık görmemekteyiz” dedi.
İnşaat mühendisi Turgut Hamzaçebi açıklamasına şöyle devam etti:
AŞIRI ZAMLAR İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ OLUMSUZ ETKİLEDİ
“Yarattığı katma değer ve istihdam imkanlarıyla ülke ekonomileri için çoğu zaman bir kaldıraç görevini üstlenen İnşaat Sektörü ayrı bir öneme sahiptir.
Zira günümüzde inşaat yalnızca çevrenin inşa edilmesini değil, bakım, onarım ve işletilmesine katkıda bulunan faaliyetlerin tümünü içerecek şekilde değerlendirilmektedir.
İnşaat üretimi artık yalnızca yapının üretimi olarak algılanmamakta; çevreyle dost, sosyal sorumluluk taşıyan, sosyal yaşama ve toplumsal yapıya doğrudan etki eden, saydam ve sürdürülebilir üretim anlamına da gelmektedir.
Büyük ölçüde ulusal sermayeye dayanan Türkiye İnşaat sektörü, yüzlerce meslek dalını ilgilendirmesi nedeniyle istihdam ve üretim sürecini önemli ölçüde etkilemektedir.
Ulusal ve uluslararası alanlarda büyük bir deneyime ve potansiyele sahip olan sektör, kendisine bağlı 300 den fazla alt sektörü harekete geçirme özelliği ile LOKOMOTİF SEKTÖR olarak ta adlandırılmaktadır.
1970 li yılların başlarından bugüne kadar geçen sürede Türk Müteahhitleri yaklaşık 70 ülkede sayıları 5000 civarında proje gerçekleştirmiştir. Birikimi, donanımı ve deneyimi açısından Türk İnşaat Şirketleri dünyada sayılı şirketler arasında yer almaktadır.
İnşaat alanında böyle güçlü bir yapıya sahip olan ülkemizde maalesef ekonomik nedenler yüzünden bu sektörde olumsuz etkilenmiştir. Yaklaşık 4 sene öncesine göre döviz kurunun aşırı yükselmesi, akaryakıttan elektriğe, doğalgazdan her türlü malzemeye kadar gelen aşırı zamlar diğer sektörlerde olduğu gibi İnşaat Sektörünü de çok olumsuz etkilemiştir.
İNSANLARIN ALIM GÜCÜ AZALDI
Özellikle konut piyasasında fiyatlar aşırı yükselmiş, bu durum kiraları da etkilemiştir. Dünyada 150 şehir arasında konut fiyatlarının en çok arttığı üç şehir; Ankara, İstanbul ve izmir olduğu, Dünyada 56 ülke arasında konut fiyatlarının en çok arttığı ülke ise açık ara Türkiye olduğu söylenmektedir.
Ülkemizde konut ve kira piyasasında yaşanan kriz giderek derinleşirken hükümet yeni önlemlerle sorunu hafifletmeye çalışıyor olsa da başarı sağlayamamıştır. Resmi enflasyonun yüzde 70’leri aştığı dönemde hükümetin kira artışlarına yüzde 25 sınır getirmesi ev sahipleri ile kiracıları da karşı karşıya getirmiştir.
Ekonomi yönetiminde yapılan yanlış uygulamalar yüzünden Çalışanların ve emeklilerin gelirleri enflasyon değerinin çok altında kalmıştır. Yediden yetmişe her şeye gelen zamlar yüzünden insanların alım gücü iyice azalmıştır. Benim gibi inşaat sektöründe çalışanlar gelecek için ümidimizi yitirmiş bulunmaktayız. Seçim atmosferine giren ülkemizde önümüzü aydınlık görmemekteyiz.”
